Batıdaki Felsefe’ye, doğu Hikmet der.
İnsanoğlu varoluştan bugüne dek felsefede hikmeti, hikmette felsefeyi aramıştır.
Yaradan, yaradılış, kâinat, insan, ruh, hayat, ölüm ve sonrası hayat ile hayatın amacına ilişkin sorulara cevap aramak felsefenin görevidir.
Eflatun’a göre felsefe, insanın varlıklara duyduğu hayretten ve bu hayreti gidermek için yapılan zihin jimnastiğinden doğmuştur. Bir başka ifade ile felsefe, insanın, varlık hakkındaki düşüncesi ve bu düşünce üzerindeki düşüncesidir. Aristo felsefeyi, “çelişmeyi (tenakuzu) çözmek için zihnin yaptığı gayret” olarak tarif eder.
Bir filozof; “Hayat Tanrı’nın armağanıdır ama iyi yaşama felsefenin armağanıdır.”demiş. Ne de güzel söylemiş.
Felsefe kafa karıştırır ama, tam anlamıyla bir beyin jimnastiğidir.
1972-1975 yılları arasında Serik lisesinde çalışırken öğretmen yokluğundan tam 11 derse giriyordum. Tarih dışında girdiğim Felsefe, Mantık, Sosyoloji, Psikoloji derslerini de çok seviyor ve öğrencilerden fazla çalışıyordum.
Fen sınıfında “arkadaşlar sizler lise sonda felsefe okumayacaksınız. Felsefe okumayan bir insan hayatı tam olarak kavrayamaz.” demiştim.
Ertesi sene başında bir genç dilekçe vererek, fen bölümünden Edebiyat bölümüne geçince sordum, neden ? “Hocam ben felsefe okuyarak hayatı daha iyi kavramak için Edebiyat bölümüne geçtim.” dedi.
Ertesi sabah bir veli gelerek, “Hocam fen bölümünde mi okuyan üniversite sınavında başarılı olur, edebiyat bölümünde mi okuyan?” diye sordu.
Ben de “fen bölümünde okuyan” dedim.
Bir gün sonra edebiyat bölümüne geçen genç ağlayarak geldi, “hocam yaptığınızı beğendiniz mi, babam beni evden kovdu” dedi. Hemen gençle beraber babasına giderek, yalvar, yakar gönlünü yaptık. Şimdi o genç adam Serik’in ve Antalya’nın en meşhur gazetecisi ve muteber bir iş adamı oldu.
Felsefe hayatı, yaşamı ve her şeyi sorguladığı için İslam ülkelerinde pek sevilmez. İslam ülkelerindeki kargaşanın en büyük sebebi budur. Felsefe okuyarak hayatı tam anlamıyla kavrayamadıkları için sorgulamaya, tartışmaya karşı fikre tahammül edemezler, “Allahü Ekber” diyerek birbirini öldürürler.
Batı her şeyi sorgular, felsefeye tapar,
Doğu her şeye inanır, felsefeye yan bakar,
Biri eleştirel akılla ğüşünür, yapar, yapar,
Biri “her şey Allah’ın hikmeti “der, yatar, yatar… (Mehmet Özata)
İslam âleminin yetiştirdiği en büyük filozof Mevlana ne güzel felsefe yapmış.
Bilemezsin, sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı. Hiçbir şey içime
sinmedi. Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var, ya da okyanusa su?
Düşündüğüm her şey, Doğu'ya baharat götürmek gibiydi. Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok. Çünkü sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana
bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla. (Mevlana Celaleddin Rumi)
EN UZAK MESAFE...
En uzak mesafe, / Ne Afrika’dır, / Ne Çin,/ Ne Hindistan,/ Ne seyyareler,
Ne de, yıldızlar, geceleri ışıldayan…
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir, / Birbirini anlamayan..
(Can Yücel)
GÜLÜMSE
Gölgeler düşse de yüreğinin üstüne, / Güneşini sakın söndürme!
Eğer umut yoksa, / Yaşam çok uzak kalır insana..
Unutma; / Senden bir tane daha yok bu dünyada..
Gülümsemeyi asla unutma…(Anonim)