I

Zamanın akışında sanatçı/şair, kendi penceresindeki cam derecesiyle görebildiklerini resmederek yeniden üretmektedir.

Görülebilen, oluşan metnin hem öznesi hem de nesnesi olarak kurgulanmaktadır yeniden.

Okur-metin ilişkisi boyutunda ise okurun penceresi ve cam derecesiyle metin yeniden üretilmektedir. Aynı boyut, metin-eleştirmen ilişkisinde de söz konusudur.

Metnin üretim aşamasında sanatçının düş-düşün terazisindeki salınımı ile okurun metni algılamak için kendi düş-düşün sarkacındaki salınımının aynı şey olmadıkları ise çok dilliliğin bir başka gerçeğidir. Koray Feyiz, “Şiir bir başka tarzda bilme ve kavrama yeteneğidir” der.

II

Sanatçının kurguladığı metin özgür iradesinin bir sonucu mudur, yoksa dış dünyada oluşmuş eğilimlerin, modacı bir akışın sonucu mudur, sorusu çöküp kalır terazinin bir kefesine.

III

Bütün sanatsal metinler çeviridir. Çeviri/tercüme dendiğinde bir yabancı dil akla gelir, ancak demem o değil. Sanatçı kendi dilinde kaleme aldığı metinlerde gerçekliği, örneğin; şiirin diline çevirerek yeniden kurgular. İşbu sebepten yazılan her metin çeviridir.

IV

İsmiyle müsemma olmak şiire hem eşiktir hem de tuzak. Şiir bu tuzağı çeviri ile aşacaktır.

V

Şiirin sorgucu bir burgaç olduğunu okuduğunuzda o kendini söyletip, yazdırır size.

VI

Işığı arkasına almak harflerin işidir.

Söyleyip, yazdırmak’çün şiirini gölgelerin.

O büyük yanılsamayı.

VII

Hangi ışıkla gölge, onca renk tekelindedir ki bir ressamın?

Her ressam kendi ışığıyla çizer resimlerini. Tıpkı kendi leke ve desenleriyle yapması gibi resimlerini. Pencere ve cam derecesi burada da geçerlidir.

Şiire gelirsek eğer şiirimizde yüzlerce yıl şuara aruz kalıplarıyla ve neredeyse aynı sözcük ve mazmunlarla çokluk kurgulamışlardır şiirlerini. Sözcükler de şuaranın tekelinde değildir şüphesiz. Lâkin eser müellifin imzasıdır. Demem o ki şu şair eskil sözcükleri kullanıyor, bu şairin de eskil sözcükleri kullandığını görüyoruz. Öyleyse “Bu”, “Şu”nun etkisindedir gibi bir terazi şiire haksızlık değilse nedir?

Kimselerin cam derecesini değiştirmek mümkün değil, kendi çabası olmadıkça. Ama hayat bu, gözleri miyop bazı kişilerin yaş ilerledikçe gözlük kullanmadıkları da bir gerçektir. Okuma gözlüğü kullansalar da.

Hayat en iyi öğretmen şüphesiz, ücretini peşin alan. akta tutuyor.

Ne güzel söylemiş yüce Mevlana ;

Aşk beni arif etti, / İnceltti zarif etti,

Ben aşkı bilmezdim, / Aşk beni tarif etti…

Yalıkavak’tan selam, sevgi ve saygılar…

16 Haziran 2021