Dün akşam koro çalışmasına giderken küçük bir parkta oynayan çocuklardan birini  demir salıncağa doğru koşarken yakaladım. Hızlı hareket etmesem salıncağın demiri çocuğun yüzünü parçalayacaktı. Ne olduğunu anlamayan çocuk başladı ağlamaya. Bankoda cep telefonuyla oynayan annesi koşarak yanıma geldi ve bana teşekkür etti. 

Anneye, “Evladım, cep telefonuna ara ver de çocuğun mürüvetini gör.” dedim.

Bayan okuyucular kusura bakmasın ama, bayanlardaki cep telefonuyla oynama ve konuşma merakı çılgınlık boyutuna ulaştı.

Meşhur Baaddin, “Bu güne kadar Mona Lisa’nın neden bu kadar çok sevildiği şimdi anlaşıldı. KADIN KONUŞMUYOR ARKADAŞ” esprisi bu yüzden çok tuttu.

Sokaklarda, caddelerde, parklarda velhasıl hayatın bütün alanlarında erkeklerden daha çok bayanlar telefonla konuşuyor. Sizler de mutlaka tanık olmuşsunuzdur.

Bu nasıl bir davranış bozukluğudur havsalam almıyor.

Özellikle araba kullanırken konuşan insanlara çok kızıyorum.  

Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği (TOTBİD) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Emel Gönen, trafikte cep telefonu kullanımının kaza riskini 4 kat arttırdığını belirterek, "Kulaklık ile konuşmak da kaza riskini azaltmıyor" demiş.

Trafikte seyir halindeyken cep telefonunda mesaj ya da mail okumanın büyük tehlike oluşturduğuna değinen Doç. Dr. Gönen, "Trafik kazalarında kazaya maruz kalan kişilerin büyük çoğunluğu maalesef ilk kaza olduğu anda ölmektedir. Bunlardan hastaneye ulaşabilenlerin yüzde 30'u da ikinci gün ölüyormuş. 

Trafik kazalarında başkalarının hayatını da karartan “susma özürlü” bu garip insanları Allah’a havale ediyorum.

Avrupa ve Amerika'da 2-10 yaş arası çocuklara Tanrı'ya ilişkin düşüncelerini sormuşlar. Dinsel eğitimin bir parçası olarak çocuklara Tanrı'ya bir mektup yazın ve duygularınızı, isteklerinizi anlatın demişler.

1) Sevgili Tanrı, şu andaki eksiklerimi yazıyorum: Yeni bir bisiklet, bir kimya seti, bir köpek, film makinesi, beyzbol eldiveni. Hepsini gönderemezsen birazı da olur.

Seni seven Eric -5 yaşında- Not: Noel Baba'nın olmadığını biliyorum.

2) Sevgili Tanrım, insanların ölmelerine izin verip yenilerini yapmak yerine neden elindekileri tutmuyorsun? Jane -6 yaşında-

3) Sevgili Tanrı, Babam çok aksi. Onu bu huyundan vazgeçirmeni istiyorum. Ama lütfen canını yakma. Sevgilerle. Martin -5 yaşında-

4) Sevgili Tanrı, sahiden var mısın? Bazıları buna inanmıyor: Eğer varsan gecikmeden bir şeyler yapmanda fayda var. Harriet Ann -6 yaşında-

5) Tanrı'cım, Üst kattakiler durmadan bağıra çağıra kavga ediyorlar. Bence yalnızca çok iyi arkadaşların evlenmesine izin vermelisin. Nan -5 yaşında-

6) Sevgili Tanrım, ne diye bu kadar çok insan yarattın. Başka bir dünya daha yapıp fazlalıkları oraya koyamaz mısın? J.B. -7 yaşında-

7) Sevgili Tanrı, Bende senin dışında bütün liderlerin resmi var. Norman -6 yaşında- 

8) Sevgili Tanrım, oğlanlar kızlardan daha mı üstün? Biliyorum sen de onlardansın ama gene de dürüst olmaya çalış. Sylvia -5 yaşında-

9) Sevgili Tanrı, Kitabını okudum ve beğendim. Bütün o fikirler nereden geldi aklına? John -8 yaşında-

10) Tanrım, İncil'de neden hiç karının adı geçmiyor? Yoksa İncil'i yazarken daha evlenmemiş miydiniz? Larry -6 yaşında-

Bir dörtlükle veda edelim.

Garip geldim âleme düşe kalka yoruldum,

Hayatı geç kavradım, anladıkça duruldum,

Acı çektim, ağladım isyan ettim kadere,

Sazla, sözle musikiyle hayata tutundum…(Mehmet Özata)

8 Mart 2017