Devlet adamları ve politikacılar, bir kentte halka hitap edecekleri zaman, o kenti yönetenlerden veya o kentin politikacılarından, gerek kente yapılmış yatırım ve hizmetler, gerekse o kent halkının sorunları, beklentileri konusunda bilgi alırlar. Konuşmalarının “yerel” ayağını bu bilgiler çerçevesinde oluştururlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çorum mitingi, gerek katılım, gerekse coşku yönünden dört dörtlüktü. Nitekim, Sayın Erdoğan’ın da Çorum’dan “memnun” döndüğünü biliyoruz. Ne var ki, Çorumlular bekledikleri müjdeyi, Cumhurbaşkanı’nın ağzından duyamadılar. Zaten, Çorum’un beklentilerine ilişkin olarak, kendilerine ulaşılmasına da fırsat verilmedi.

Ankara ile Samsun’u Çorum üzerinden bağlayacak Yüksek Hızlı Tren projesinin -bize göre- ağır aksak yürüdüğü bilinmeyen bir şey değil. Bu tempoyla Çorumluların, hızlı trene Cumhuriyetimizin 110. yılında ancak kavuşabileceklerini söylüyoruz ki, biraz da kahırla ifade ettiğimiz bu tarih, hiç de abartılı sayılmaz.

Havaalanı konusunda ise biz durduğumuz yerde duruyoruz. Havaalanı Çorum’un hakkıdır. Nokta.

Zira, biz on yıllardır, Sayın Cumhurbaşkanı’nın da ifade ettikleri gibi, Çorumluların Anadolu bozkırında bir sanayi vahası yarattıklarını belirtiyor ve sanayileşme hamlesinin sonuca ulaşabilmesi için, öncelikle ulaşım altyapısının tamamlanması gerektiğini savunuyoruz.

Diyoruz ki, Çorum’un gerçekçi ve geniş ufuklu bir “büyüme stratejisi”ne ihtiyacı var. Havaalanı ise, büyümenin ve 400 bin nüfuslu kent hedefine ulaşılabilmesinin olmazsa olmazı…

Diyoruz ki, Merzifon Askeri Havaalanı’nın sivil hava trafiğine açılması için “kısa vadeli çözüm” olarak, Amasyalılardan, Merzifonlulardan önce mücadele vermiş olan Çorumluları, bu iyi niyetlerinden dolayı cezalandırmaya kimsenin hakkı yok!

Diyoruz ki, 260 bin kent nüfusuyla, bölgenin sanayi, ticaret, eğitim, sağlık, kültür, sanat ve turizm merkezi olma potansiyeliyle Çorum, herhalde 80-100 bin nüfuslu kentlerden çok daha önce havaalanını hak etmektedir.

Diyoruz ki, inşaatı yarıda kalmış olan havaalanının tamamlanması, çok büyük bir harcamayı gerektirmiyor. Tersine, müteahhit firmanın sonuçlanmak üzere olan tazminat davası nedeniyle, idare “yatırımdan vazgeçmenin bedeli” olarak büyük kayıplara uğrayacak.

Diyoruz ki, kim ne düşünürse düşünsün, neyi savunursa savunsun, biz bu kentin evlâdı olarak, Çorum’un mutlaka kendi havaalanına sahip olması gerektiği görüşünde ısrarlıyız ve haklılığımızdan da hiç kuşku duymuyoruz. Kimse bizden “geri adım” beklemesin.