“KONUŞUNCA DOĞRU SÖYLEYİN, SÖZ VERİNCE YERİNE GETİRİN, DÜŞÜNCE VE İŞLERİNİZDE SAPIKLIĞA DÜŞMEYİN, İSRAFTAN VE KÖTÜ ŞEYLERDEN KORUNUN” hadis.
Bugün sizlere eski bayramları nasıl kutladığımızdan, eski tatlardan, örf ve adetlerimizden, sevgi, saygı, kardeşlik duygularından, büyüklerin kaygılarından, küçüklerin neşelerinden, ninelerin bilgeliğinden, dedelerin olgunluğundan söz etmeyeceğim, bilenler yaşayanlar bu günleri yaşadı, ağızlarında- has baklvanın- tadı gibi iz bıraktı ve bitti tekrarı ise ne mümkün.
Zaman ve hayat hiçbir zaman geriye doğru gitmiyor, ne eski günleri ne eski tatları bulabiliyoruz yaşamımızda, özlemle anımsadığımız o günler tarihte kaldı birer anı olarak.
Günümüzde bayram, tatil demek çalışanlar için, çalışmayanlara zaten “her gün bayram” derler halk arasında .
Oysa bayram asıl ruhumuzda olmalı: karamsarlığın, gelecek kaygısının doruk yaptığı günümüzde. Neden kendimizi rahat hissedemiyoruz?, neden yarın ne olacak? diye kaygı içeresindeyiz hiç düşündünüz mü?
Yeni bir” sözde demokrasinin kuralları uygulanarak” seçim atlattık, seçilen seçildi seçilmeyen umutlarını gelecekteki olası seçim için korumaya devam ediyor olurda seçilirsem ben biliyorum yapacağımı mantığını belleğine kazıyarak.
Peki,seçtik de ne oldu? aradan 1 ay' dan fazla zaman geçti. Halkın tercihleri parlementoya yansımadı, hükümet yenilenmedi, piyasalar beklentide, yatırımcı frene bastı, rantiyeci araştırmada, halkın bir kısmı “battı balık yan gider havasında” bir kısmı “olur olur her şey düzelir” kanaatkârlığı ile avunurken bir kısmı da “kaygı telaş ve umutsuzlukla” çare arayışında.
İşte bu günlerde yüce dinimizin ramazan bayramına ulaştık, nefislerin gönüllerin ve akılların dumura uğramadığı günleri algılamak adına kutlanan bu günlerde tüm yurttaşların aynı duyarlılıkta olmasını beklemek elbette yanıltıcı olacaktır ama sorarım size:
• Yüce dinimizde haram yasakken harama el uzatanları,
• Yüce dinimizde yalan yasakken yalan bulaşanları,
• Yüce dinimizde haksızlık yasakken bunu alışkanlık edinenleri,
• Yüce dinimizde israf ve talan yasakken bunu iştahla yapanları……
Daha uzatabilirim ama tüm bunları düşünmeden bir kutsal ramazan bayramına daha vasıl olduk Allaha hamdolsun dersek en azından kendimize haksızlık etmiş oluruz.
Sonuç olarak, Dünyada hiçbir şey yoktan var olmaz, var olan da yok olmaz. Güzellikler ve doğruluklar zaten bu evrende var uzanıp almak için hepimiz çaba sarfetmeliyiz ve zaten bu da görevimiz
Tanrının verdiği aklı kullanarak, atalete düşmeden, tüm iyiliklerin güzelliklerin ve doğrulukların ülkemize ve yurttaşlarımıza ulaşmasını, sağlık bereket ve iyiliklerin bizi sarmasını diler, tüm okur ve hemşerilerimin ramazan bayramlarını tebrik eder, sağlıklı mutlu ve adil bir gelecek dileklerimi paylaşırım.