Biliyorum halk sandığa gidip gelmekten sıkıldı. Son üç yıl içinde yapılan seçimleri kısaca sıralarsak, 2015 Haziran, 2015 Kasım genel seçimleri, 2017 Anayasa referandumu, 2018 Genel seçim, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi…Söylentilere göre yerel seçimler de erkene alınırsa, yine bu yıl içinde bir seçim daha yaşayacağız demektir. Sonuçlar da genelde iktidar partisi doğrultusunda çıktığına göre, refah, istikrar sürüyor, mutlu ve müreffeh Türkiye yoluna devam ediyor demektir. Nereden anladığımı sorarsanız?

İşçinin memurun aldığı maaş yetiyor, ikinci iş yapmak zorunda kalmıyor. Emekli aldığı ile geçinebiliyor, bankalara borçlanmıyor, bankalara tüketici borçları düşmüş, herkes büyük çoğunluk kredi kartı borçlarını ödeyebiliyor, icra dairelerindeki dosya sayısı azalmış. Hatta kredi faizleri düşmüş, Dolar ve Euro kuru sabitlenmiş, olduğu yere çakılmış kalmış, yükselmiyor. Türk parasının değeri her geçen gün yükseliyor. Benzin, mazot fiyatları düşüyor, gübre-tohum fiyatları düşüyor, çiftçi coşmuş, bakire araziler ekilip biçiliyor. Çiftçinin ürünü para ediyor. Ayçiçeği, pancar, fındık, pamuk, çay, buğday fiyatları tavan yapmış.

Et ve balığı, bakliyat, buğday diğer tahıl ürünlerini dışarıdan almıyor, kendimiz üretiyoruz. Hatta saman bile üretiyoruz ithal etmiyoruz. Çiftçinin köylünün üreticinin yüzü gülmüş. Soğan, patates bolluktan ucuzlamış. Şeker fabrikaları harıl harıl çalışıyor, yaratılan katma değerle ekonomi nefes almış, küspe üretimi tavan yapmış besici; büyükbaş, küçükbaş hayvan üretiyor. Et fiyatları ucuzlamış.

Esnafın yüzü gülüyor. Müşteri kuyrukta mal satmaya üretime yetişemiyor. Karşılıksız çek, senet tarih olmuş. Terörün kökünü kazıdık. İşsizlik dibe vurmuş. Çalışacağım ama iş bulamıyorum demek tarihe karışmış. Kişilerin milli gelirden aldığı pay artmış. Büyüme hızı Avrupa ülkelerini sollamış, bırak çatlasın Avrupa, Amerika kıskançlıktan!.. Cari açık kapanmış, bütçe denk olmuş. Demokrasimiz de dünyaya örnek, nesi var şunun şurasında, OHAL de kalktı kalkacak. O kadarcık kusur ‘kadı kızı’nda da olur.

Eğitim sistemi; bakmayın siz münafıkların(!), yaz boz tahtasına döndü dediklerine, her yıl bir yenilik ekliyoruz sisteme, örneğin daha giden yıl bir profesörümüz dünyanın yuvarlak olmadığını söylerken, hatta dönmediğini de televizyonlarda ispatlarken, diğer bir profesörümüz de cahilin ferasetine güvendiği tezini ortaya attı ki deme gitsin. Yine başka bir profesörümüz de deve sidiğinin sağlığa şifa olduğunu keşfetti, eh bunlar az buz keşif sayılmaz, Sayın Aziz Sancar’dan sonra yeni Nobel ödüllerimiz yolda demektir(!). Dünyada bu tezlerin bir örneği varsa bilen söylesin.

Ülkemizde, hayvan hakları ve küçük çocukların istismarı, doğayı koruma, kadın hakları, yolsuzluk gibi konulara isterseniz girmeyeyim.

Eh tüm bu gelişmeleri sağlayanlara değil onaltı, yirmialtı, otuzaltı yıl helal olsun.

Halkımız kadirşinastır hakkını verir, verdi de!