Toprağı kaz, mutlaka bir hazine bulursun; lakin  işe çiftçinin umut ve inancı ile işe başlamalısın” dedi. 
Türkiye’nin tarımsal üretiminde yaşanan yapısal sorunlara kalıcı çözümler bulunmadan, Covid-19 salgınıyla beraber bunlara her geçen gün yenilerinin eklendiğini kaydeden Gül, sorunları dış alımcı politikalarla çözmeye yönelik kolaycı yaklaşımların hız kesmeden devam ettiğini bildirdi.
Girdi fiyatlarının yüksekliği nedeni ile kâr elde edemeyen çiftçilerin üretmekten vazgeçtiğini belirten Gül, çiftçinin üretim alanını terk ettiğini, örgütlü mücadelenin yaygınlaşmaması nedeniyle üretenlerin mağdur duruma düştüğünü, tüketicilerin ucuz ve güvenilir gıdaya ulaşmakta zorluklar yaşadığını dile getirdi. 
“Açlığın, kıtlığın, gıda savaşlarının yaşanmadığı bir dünyada gıda egemenliği, gıda güvenliği ve gıda güvencesinin sağlanarak üreticilerimizle ve tüketicilerimizle birlikte tüm yurttaşlarımızın sağlıklı bir çevrede refah içerisinde mutlu yaşaması temel amacımız olmalıdır” diyen ZMO İl Temsilcisi Gül, açıklamasına şu şekilde devam etti: 
“Tarım sektörümüz ve çiftçilerimiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Covid-19 salgını sürecinde ülkeler sınırları kapatmakta, üretim azalmakta, dış ticaret hacmi daralmakta ve korumacılık önlemleri artmaktadır. Dünya ölçeğinde yeniden gündeme gelen korumacı tercihlerden ders çıkararak, ülkemizdeki dışa bağımlı politikalar yerine bir an önce üretim odaklı milli çıkarlara yönelik  tarım politikasına gidilmelidir. 
Öncelikle tarım arazilerimizi koruyacak şekilde ülke düzeyinde “Arazi Kullanım Planlaması” yapılmalıdır. Ülke ve bölgeler düzeyinde büyük ova koruma alanları başta olmak üzere korunan ve sulanan tarım arazilerimizde üretim miktarı artışı, ürün çeşitliliği, üretim sürekliliğini sağlayacak ve Tarım Kanunu’na göre belirlenen zamanında ödenecek somut desteklerle yönlendirilecek “Tarımsal Üretim Planlaması”na geçilmelidir. “Tarımsal Üretim Seferberliği” ilan edilmeli, girdi maliyetleri düşürülmeli, ucuz kredi olanakları oluşturulmalı, artırılacak ürün ve girdi destekleri üretime ve üretene verilmelidir. Ar-Ge çalışmalarına ciddi yatırım yapılarak yerli girdi ve teknoloji üretimine yönelik çalışmalar hızlandırılmalıdır. Tarımsal hammadde ve ürün dışalımı kısıtlanmalı, dışsatım olanakları artırılmalıdır. Kooperatifçilik desteklenmeli, gıda tedarik zincirinin tüm aşamaları yeniden düzenlenmelidir. Kırsal alanları geliştirecek, ülkemiz gerçeği olan küçük aile işletmeciliğini destekleyecek, çiftçilerimizin refah düzeyini artırma kadar sosyal hayatın daha fazla içinde yer almasını sağlayacak önlemler alınmalıdır. Belki de en önemlisi tüm tüketicileri fedakarca doyurmasına karşın önünü görmekte zorlanan üreticilerimize hak ettiği değer verilmeli, çiftçilerimizin morali yükseltilmeli ve kamu yönetimine olan güveni tazelenmelidir. 
Bilimi,  çiftçi ve toprak ile buluşturan, tarımsal üretimin her aşamasında çiftçilerimizle birlikte olan  Ziraat Mühendisleri Odası Çorum il Temsilciliği  olarak, çiftçilerimizin alın terinin ve emeğinin en yüce değer olarak görüleceği günler dileğiyle, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü kutlu olsun.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim