UNESCO’nun 2021 yılını Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre yılı ilan etmesi nedeniyle ilimizde düzenlenen etkinliğe katılan Genel Başkan Ercan Geçmez birlik beraberliğin önemine değindi.
“Biz birlikte yaşamayı savunuyoruz. Bütün pirlerimiz bize birlikte yaşamayı emretti. Bunun için Türkiye’nin çeşitliliğini kabul ederek yol almamız gerekiyor” diyen Ercan Geçmez törende yaptığı konuşmada Postnişin Veliyettin Hürrem Ulusoy, Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan ve diğer davetlilere katılımı için teşekkür etti.
Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre’nin bu toprakların aslında ne kadar büyük velileri yetiştirdiğini ve bu coğrafyanın bize bugünlerin insanların ders alması için ne kadar kıymetli olduğunu gösterdiğini ifade eden Ercan Geçmez konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre neden hala insanlığa yol gösteriyor. Bu veliler ne söyledi ki teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda hala insanlar Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre’nin yolundan gidiyor. Bizler neden bu kadar geri kaldık ki, onlara ihtiyaç duyuyoruz. Neden bu kadar bencilleştik ki, hakka ve birbirimize karşı ne kadar saygısızlaştık ki, ne doğa ne insanlık bizden razı. Herkesin birbirine şaşı gözüyle baktığı bir yüzyılda yaşıyoruz. Peki neden böyle olduk. 72 millete bir gözle bakamadık ve 72 milletin hakkın bir tecellisi olduğu gerçeğine varamadık. Kabemizin insan olduğunu kabul edemedik. Ulularımızın sözlerini doğru okuyamadık, hayatımıza geçiremedik, bencilleştik. 
İnsanlığın acı çekmesine razı olduk. Bizim kapımıza gelmesin de kime ne olursa olsun cümlesi bize rehber oldu. Oysa acı çeken herkes aslında haksızlık karşısında boynumuzu eğmememiz ve konuşmamız gerekiyordu. Biz kimseyi ötekileştirmek için konuşmuyoruz. Biz birlikte yaşamayı savunuyoruz. Bizim bütün pirlerimiz birlikte yaşamayı emretti bize. Velilerimizin tamamının ortak yöne hakkı insanlar bulması merkezine insanda bulmasıdır. Biz kimseyi ötekileştirmeyelim. Türkiye’nin çeşitliliğini kabul ederek yol almamız gerekiyor. Türkiye’nin çeşitliliğini kabul ettiğimiz anda 72 milleti bir kabul ettiğimiz zaman Türkiye’de hiçbir sorun kalmayacaktır. Bunların çözümü bizim elimizde. Gelin ülkemizi barışı huzura insanlığa refaha birlikte kavuşturalım. 
Bunlar zor şeyler değil. Bunlar birbirimizi sevmekten, birbirimizin çeşitliliğini kabul etmekten geçer. Gelin ötekileştirmeye karşı çıkalım. Bunun yolu da demokratik laik bir devletten geçiyor. Biz yıllardır eşit yurttaşlık ve laiklikten bahsediyoruz. Bunu birilerini ötekileştirmek için değil, birlikte yaşamayı savunduğumuz için. Devlet din işlerine karışmamalı, din toplumsal birşeydir, rızalık gerektiren birşeydir. Devletin oraya katkı sunması rızalığı bozar. Bu rızalık ona inanların verecekleri ile olur. Bu başka inançlara karışmak değildir. Aleviler yıllardır böyle yaşıyor. Biz inancımız gereğini yapıyoruz. Biz aşkımızı kaybetmeyelim. Aşk ile kalın” 
(Haber Merkezi)
 

Editör: TE Bilisim