ÇORUM HABER Gazetesi Kurucusu, Başyazarı ve Şirket Genel Müdürü, Çorum Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Mehmet Yolyapar, Vakıf 19 tarafından her 15 Nisan’da düzenlenmesi planlanan ve 2019’da görkemli biçimde başlangıç yapılan Dünya Hitit Günü’nün, pandemi nedeniyle iki yıldır kutlanamayışına değinirken, başarılı organizasyonun unutturulmaması için Vakıf 19 gibi ÇORUM HABER’in de büyük çaba harcadığını belirterek, “Hitit uygarlığı, Çorum’un en önemli markası ve değeridir. İnsanlık tarihinin pek çok ‘ilk’ine sahip Hitit’le, Çorum’un dünyaya tanıtımını sağlayabiliriz. Bu yolda çok daha büyük çaba harcamamız gerekir” dedi. 
Umut Radyo’da Meltem Danışman Çınar’la birlikte hazırlayıp sundukları “Çorum Güncesi” programında, Türk-Japon Vakfı’nın ev sahipliğinde 2019 yılında düzenlenen Dünya Hitit Günü’nün son derece başarılı olduğunu vurgulayan Yolyapar, “Çorumluların birlik ve dayanışması konusunda yıllardır çaba harcayan bir insan olarak, Vakıf 19 Başkanı Alper Bilan’ı ve yönetici arkadaşlarını bu başarılı organizasyondan dolayı kutluyorum. Pandemi sürecinden çıktığımızda, eminim ki 15 Nisan’lar her yıl daha kapsamlı biçimde kutlanmaya devam edecek.” ifadesini kullandı. 
ÇORUM HABER’in de, 14 Şubat Sevgililer Günü’nü içine alan haftayı “Toplumsal Sevgi Haftası” olarak kutladığını ve barışı, sevgiyi, hoşgörüyü egemen kılmaya çalıştığını anlatan Mehmet Yolyapar, “Tarihe ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuz var. Çorum’u ekonomisiyle, sosyal yaşamıyla, kültür değerleriyle yüceltmek ve sahip olduğu hazineleri dünyaya tanıtmak zorundayız. Bu yolda, her türlü ideolojik takıntıyı bir yana bırakıp, ortak paydada birleşmemiz gerekiyor. Bu anlamda, sivil toplum kuruluşlarının sorumluluğu çok büyük.” diye konuştu. 


Meltem Danışman Çınar’ın, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün kısıtlamalar nedeniyle 2 gün erken kutlandığını hatırlatması üzerine Yolyapar, şu görüşleri dile getirdi: “1 Mayıs, emeğin yüce bir değer olduğunu hatırlama, toplumun her kesimiyle emekçi dayanışmasını sergileme ve toplumsal barışa katkı sunma adına çok önemli bir gün. Ama, 1 Mayıs’lar, emekçilerin simge haline gelmiş Taksim’e girme çabaları ve polisin orantısız güç kullanımı ile hafızalara kazınır oldu. Oysa, daha demokratik yaklaşımla, daha fazla anlayış ve hoşgörü ile bu üzücü tablolar ortadan kaldırılabilir.”
Mehmet Yolyapar, 23 Nisan’ın buruk şekilde kutlanışına dikkat çekerken de, “Atatürk’ün adını hiç zikretmeden 23 Nisan’ı kutlama başarısını (!) gösteren mesajlara tanık oluyoruz. Kurtuluş Savaşı’nı Milli Meclis’le birlikte verip bu ülkeyi düşman işgalinden kurtaran, Cumhuriyet’i kuran kahramana, bu kin ve nefret nasıl bir nankörlüktür, anlayamıyorum.” dedi. 
Duayen gazeteci Mehmet Yolyapar, Belediye’nin Hürriyet Meydanı’nı düzenleme, Kale, Velipaşa Hanı gibi tarihi mekânları kente kazandırma gibi projelerini takdir ettiğini ve desteklediğini, sokak hayvanlarına yönelik çalışmaların ve eski dokuda açılan yeni yolların takdire şayan hizmetler olduğunu vurgularken, kentin içmesuyu sorununa ilişkin olarak da şöyle konuştu:
“Rahmetli Dr.Turhan Kılıçcıoğlu 1973’te Belediye Başkanı seçildiği zaman, ‘Hekim olarak bana yakışan, öncelikle temizliktir. Temizliğin ilk şartı da sudur’ diyerek işe başlamış, DSİ’nin sulama amaçlı olarak yaptığı Seydim Göleti’ni, Çomar deresi üzerine kurulan Çorum Barajı’nı bağlayarak, çeşitli kuyular açarak su sıkıntısını aşmaya çalışmıştı. Kılıçcıoğlu döneminde DSİ programına aldırılan Yenihayat Barajı geciktiği için Çorum 1994 yazında kolerayı yaşadı. Yenihayat yapıldı, Çorum rahatladı, ama hemen Hatap projesi devreye konuldu. İçmesuyu projelerinin mutlaka birbirini izlemesi gerekir. Şimdi Koçhisar Barajı’nın isale hattı inşa ediliyor. Bu barajdan sonra da, Çorum’un mutlaka bir B planı gündeme alınmalı.”
“Başkan Aşgın, Çimento Fabrikası’nı satın alarak olağanüstü bir başarı gösterdi. Bunun ilk faydası da içmesuyu konusunda görüldü. Çimento’nun Hüdaverdi kaynağından Çorum’un su ihtiyacının yüzde 10’u karşılanıyor. Ayrıca Belediye çok sayıda kuyu açarak kenti susuz bırakmamaya çalıştı. Barajların doluluk oranı yüzde 15’e düştüğü halde, Çorum alternatif kaynaklar sayesinde sıkıntı yaşamıyor. Ama, Koçhisar bağlanıncaya kadar suyumuzu maksimum idareli kullanmak ve israf etmemek zorundayız. Adnan Türkoğlu ve Ahmet Ahlatcı, öteden beri Çorum’a Kızılırmak’tan su getirilmesini önerirler. Koçhisar’dan sonrası için, belki de bu seçenek üzerinde durmak gerekecektir.”
“Çevre ve Orman Bakanlığı eski Müsteşarı, Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi hemşehrimiz Prof.Dr. Lütfi Akca, Sayın Cumhurbaşkanı’na sunmak üzere bir su raporu hazırlıyor. Ülkemizde su yönetimi bakımından çok büyük sıkıntıların olduğunu, geçenlerde bir sohbetimizde anlattı. Türkiye, komşularına göre avantajlı görünse de, su zengini bir ülke değil. Üstelik gelecekte su savaşlarının yaşanacağını tahmin etmek de zor değil. Dolayısıyla, su varlığımızı, kaynaklarımızı çok iyi değerlendirmek, artık kaçınılmaz bir zorunluluktur.”
 

Editör: TE Bilisim