Her canlı yaşamını devam ettirebilmek için, bir şeyler yemesi içmesi ve beslenmesi gerekir. Yaşamın devamı için bazı gıda maddelerini tüketmek zorunludur. Yiyeceklerin katkısızı aslına uygun doğal olması da bir zorunluluktur. Daha doğrusu sağlıklı beslenebilmek için.

Toplum olarak tükettiğimiz mevcut gıdaların kullanılabilir durumu nedir? Gıda uzmanı olmamıza gerek yok, uzmanların gözlem ve değerlendirmelerine göre inceleyelim.

Türkiye Ziraatçılar Derneği’nin araştırmasına göre, zehir saçan gıdalar;

•Üretim tarihi geçmiş, küflenmiş peynirin yeniden ufalanıp, eritilip kalıplara dökülerek, kaşar veya krem peynire dönüştürülmesi.

•Boyanmış iç yağdan kıyma yapılması.

•Zeytinyağına rafine ayçiçeği, kanola, fındık yağı karıştırılması.

•Salam, sosis ve sucukların içine deri, sakatat ve etsel atıkları ile baharatlanmış soyanın karıştırılması.

•Zeytinlerin, kimyasal boya ile renklendirilmesi.

•Sütün yağının alınarak yağ yerine margarin karıştırılması.

•Sarımsağın kireç suyunda soyularak sucuk, salam imalatında kullanılması.

•Toz ve pul biberlere kiremit tozu karıştırılması.

•Baharatların içine kurutulmuş, ot ve saman karıştırılması.

•Tatlandırıcı ve şeker karışımlı sahte bal yapılması.

•Renklendiriciyle (veya domuz kanıyla) renklendirilmiş kaçak çay imalı.

•Eski ve yeni sezon ürünleri karıştırılmış bakliyatlar. Kırık tanelerin karıştırıldığı pirinçler.

•Deri, bağırsak, paça ve sakatatların ‘tavuk döner’ hazırlanmasında kullanılması.

•Metil alkol içeren sahte içecekler.

•Su katılarak pekmezin çoğaltılması.

•Gıdalara üretim aşamasında, ilave edilen tatlandırıcı, lezzet verici ve koruyucu maddelerin kullanılması.

•Biber, fındık ve bulgur gibi kuru gıdaların, nemli ortamlarda muhafaza edilerek, alfatoksin üremesi.

Diğer taraftan kemik unu, nişasta, artık peynirler toplanıp karıştırılarak üretilen peynirleri de katarsak sofralarımız zehir soluyor demektir.

Bakanlık verilerine göre; 40 bin gıda üreten işletme bulunmaktadır. Bunu gıda ürünlerini üreten, dağıtan ve satan kayıtlı ve kayıt dışı, yaklaşık 500 bin işyerini bulunmakta. Buna rağmen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde yaklaşık 5000 gıda denetçisi, 1100 gıda mühendisi çalışmaktadır. Yine yaklaşık 6000 denetim unsuru ile 500 bin işyerinin sağlıklı bir biçimde denetlenmesinin olanaksız olduğu açıktır.

Sofralarımızdaki zehiri yok etmeyi, sadece yetersiz denetim unsurlarından beklersek çok bekleyeceğe benziyoruz. Gıda oyunun hakkından gelebilmek için. Her tüketicinin hem denetçi ve hem de bilinçli olması gerekiyor.