ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ


GERÇEK “ÇORUM EVLÂDI” DAVUT GÜNEY

 

 

Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Davut Güney, geçen hafta, Tapu Müdürlüğü’nün “Tekel binasını satın alma” yönündeki isteğiyle gündeme gelmiş, ÇORUM HABER’in konuya ilişkin sorularını cevaplarken de, “Çorum’un önceliği meydan” diyerek Tapu’ya her zaman yer bulunabileceğini, ama Çorum’a meydan kazandırmanın “tarihi bir olay” olacağını vurgulamıştı.

Eski bir Belediye Başkan Yardımcısı olarak, Çorum’un kentleşmesi açısından her zaman “duyarlı” olmuştu, ama Valilik karşısındaki alanın meydana dönüştürülmesine, gerçek bir “Çorum evlâdı” olarak yaklaştığına tanık oluyorduk.

Nitekim, bu konuda ne kadar “net” olduğunu anlatabilmek için şu cümleyi de sarfetti:

“Gerekirse Tekel binasını satın alır, meydan için bağışlarız.”

İşte bu!

Teşekkürler Sayın Güney.

 

 

 

KONUŞANI YAKARIM !

 

 

Milli Eğitim’de reform adı altında 4+4+4 formülü gündeme getiriliyor.

İlk dört yıldan sonra öğrencinin “açık öğretim”i tercih edebilmesi öngörüldüğü için, aklı eren herkesten “olmaz” itirazı yükseliyor, bu uygulamanın kız çocuklarının erken yaşta okuldan alınıp evlendirilmelerini, erkek çocuklarının ise, çocukluklarını yaşayamadan çalışmaya mahkûm edilmelerini kaçınılmaz hale getireceği savunuluyor.

Sonunda iktidar partisinde de aklıselim galip geliyor ki, ilk 4 yıldan sonra değil, 8 yıldan sonra “açık öğretim” tercihinin yapılabileceği şeklinde taslak değiştiriliyor.

Ama ne hikmetse, “ilk 4 yıldan sonra açık öğretim” formülüne karşı çıkanlar, -görüşleri bir şekilde siyasi iktidar tarafından da teyit edildiği ve gereken düzeltme yapıldığı halde- salvo atışına tutuluyorlar.

Anlamak gerçekten mümkün değil.

Hani geçmişte, “Memlekete komünizm lâzımsa, onu da biz getiririz” anlayışı hakimdi ya…

Şimdi de, “Yanlışımız varsa da kimse söylemesin, biz farkına varırsak zaten düzeltiriz” anlayışı egemen olmuş görünüyor.

Aslında, yanlışlardan dönmenin yolu, sivil toplum kuruluşlarının konuyu değerlendirip eleştiri ve önerilerini ortaya koymalarından geçmiyor mu?

Demokrasi tam da bu değil mi?

“Yüzde 50’nin oyunu aldım; demokrasi benim…Ben ne dersem o!” diye bir kavram var mı?

El insaf!..

Ve de birazcık sağduyu lütfen !

 

 

CHP’DE AĞIR SORUMLULUK ZAMANI

 

 

ÇORUM HABER, “Yıldız Bek Kurultay’ın yıldızı oldu” diye yazdı.

Gerçekten de, CHP İl Başkanı Yıldız Bek, hem Cumartesi günü il başkanlarının ortak bildirisini basına okurken ön plana çıkmış, hem de Kurultay sürecinde divan heyetinde yer alarak önemli bir temsil görevini yerine getirmişti.

ÇORUM HABER, Yıldız Bek’in bu hakkını teslim etti.

23. Dönem Çorum Milletvekili, TESK ve TŞOF eski Genel Başkanı Derviş Günday da, Yıldız Bek’in Kurultay’da öne çıkmasından duyduğu memnuniyeti, ÇORUM HABER’e özel olarak iletti.

Gerek Günday, gerekse Parti Meclisi Üyesi, İstanbul Milletvekili, hemşehrimiz İhsan Özkes, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü kurultaylardan büyük güç aldığına ve partinin bundan böyle daha etkili ve kararlı biçimde yoluna devam edeceğine inanıyorlar.

Zaten, Ak Parti’de de, CHP’de de kongreler süreci devam ediyor.

Yerel kongreler ve büyük kongreler-kurultaylar sona erdiğinde, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile yerel seçimler için ağır ağır da olsa geriye sayım başlayacak.

Hiç kuşku yok ki, her şeye hakim Ak Parti karşısında, CHP’nin çok daha fazla çalışması, koşması, çırpınması gerekecek.

Zaten, önümüzdeki aylarda seçilecek ilçe ve il yönetimleri, bu ağır sorumluluğu omuzlamış olarak yola revan olacaklar.

Onun için, gece-gündüz demeden çalışmayı göze alamayan, bu işe hiç soyunmasın!

ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ