Kapak düzenlemesini Çorumlu sanatçı Sait Maden’in yaptığı kitap, birinci hamur kağıda basılmış. Kitabın kapağında Çorum Saat Kulesi’nin resmi, arka kapağında ise kitabın hazırlayıcısı, yazar Tayyar Kerman’ın resmiyle birlikte kısa yaşam öyküsü verilmiş.

142 sayfalık yapıt, 1997 Mart’ında İstanbul’da Kent Basımevinde kitaplaştırılmıştır. Bana da yeni ulaştı bu yapıt. Sevgili Tayyar Kerman öğretmen, “Dost Muzaffer Gündoğar’a en iyi dileklerimle…” diye imzalamış kitabını.

Kitap edinmek, kitap sahibi olmak sevindirici, güzel bir olay… Ama yazarından imzalı olarak edinmek daha güzel, daha farklı bir duygu… Hele de bu yazar yakından tanıdığınız, saygı duyduğunuz, hem de öğrencisi olduğunuz Çorumlu, değerli bir öğretmense… Bunun sevinci, coşkusu ve mutluluğu sözcüklerle anlatılabilir mi hiç? Doğaldır ki anlatılamaz; yaşanır ancak.

Sevgili Tayyar Kerman öğretmen, eğitim kurumlarında bir eğitimci olarak yıllarca çalıştı. Yüzlerce binlerce öğretmenin yetişmesine katkıda bulundu. On bir yıl da Milli Eğitim bakanlığında yönetici olarak görev yaptı. Sonra emekli oldu. Hizmet süresi 37 yıldı.

O, emekli olduktan sonra da boş durmadı. O, eğitimci bir yazar olmanın sorumluluğu ve bilinciyle, bunca yılın bilgi birikimlerini değerlendirecekti doğal olarak. Öyle de yaptı. Bıkıp usanmadan araştırmayı, incelemeyi ve üretmeyi sürdürdü. Ürettiklerini de kitaplaştırmaya ve insanların yararına sunmaya başladı.

“Manzum Denemeler” adlı şiir kitabından sonra, “Çorum Ağzından Derlemeler” onun ikinci yapıtı. Kılı kırk yararcasına titiz bir çalışmayla, azimle, sabırla gerçekleştirmiş bu kitabını.

Kitabın sunuş yazısında ÇEKVA başkanı Prof. Dr. Turan Ilgaz şöyle yazmış:

Ulusal nitelikli eğitim ve kültür birikimlerinin genç kuşaklara bozulmadan aktarılabilmesi ancak ve ancak o ulusun anadili ile gerçekleşebilir. (…) Anadilimizin geçmişiyle doğrudan bağlantılı bir çalışmanın içimizden biri tarafından gerçekleştirilmesi, Vakfımıza armağan edilmesi bizim için özel bir mutluluk ve gurur kaynağı olmuştur…”

Sevgili Tayyar Kerman öğretmen ise kitabın “giriş” yazısında, kitabı hazırlayış nedenini şöyle açıklamış:

“…Konuşma dilinde birlik yoktur. Her bölgenin asırlardan beri konuşageldiği kendine özgü özellikleri bulunan bir konuşma dili vardır. Bunlara dilbilgisi terminolojisinde ‘şive’ veya ‘ağız’ adını veriyoruz. (…)

Bugüne değin ‘Çorum Ağzı’na ilişkin bir yapıt yayınlanmadı. Yapılan derlemeler ise gazete ve dergi sayfalarının kapsamını geçemedi. Bir gün gelecek Çorumlu atalarımızın konuştuğu özgün Çorum ağzı, yazıya geçmeden unutulup gidecek. (…)

Çorum ağzından yakalayabildiğimiz sözcükleri, deyimleri, atasözlerini, yakarışları, ilenmeleri, şive bozukluklarını tümüyle kaybolup gitmeden kitap haline getirmeyi çoktan beri düşlüyordum. (…)

Uzun yıllardan beri amatörce yaptığım kendi derlemelerimle birlikte (…) bir hayli belgeden yararlanarak bu kitabı hazırladım…”

Kitabını sekiz bölümden oluşturmuş sevgili Tayyar Kerman. Her bölümü de açıklamalar ve örneklerle olabildiğince zenginleştirmiş.

Bu bölümler: Çorum Ağzına Özgü Sözcükler, Çorum Ağzından Atasözleri, Çorum Ağzından Deyimler, Çorum Ağzından Yakarış, (dua) ilenme (beddua) ve Aşağılama sözleri, Çorum Ağzından Yemek Adları, Çorum Şivesinin Özellikleri, Çorum Şivesinde Kişi Adları ve Çorum Ağzından Deyim ve Atasözlerinin Öyküleri konularından oluşuyor.

Kitap geçmişle günümüz arasındaki bağı güçlendiren, bize geçmişten nostaljik esintiler getiren güzel bir çalışma. Bu yapıtı özellikle tüm Çorumlulara tavsiye ediyoruz.

Bu çalışmayı gerçekleştiren Sevgili Tayyar Kerman öğretmeni de içtenlikle kutluyor, muştusunu verdiği yeni çalışmalarının da kısa sürede kitaplaşmasını diliyoruz.

Nice kitaplı günlerde buluşmak dileğiyle…

ÜNLÜ DEYİMLERİN

YORUMLARI VE ÖYKÜLERİ

Sevgili Tayyar Kerman’ın basılı üçüncü kitabı, “Ünlü Deyimlerin Yorumları ve Öyküleri “ yapıtıdır. Kitap, 1998 yılında Çorum Lider Matbaasında basılmış olup 138 sayfadan oluşmaktadır.

Kitabın ön sözünde Kerman öğretmen, deyim ile atasözü arasındaki farkı belirttikten sonra şöyle diyor:

“(...) Her deyimin bir kaynağı vardır. (...) Bazen dakikalarca konuşmuş olsak, sayfalarca yazsak anlatmakta zorlanacağımız bir gerçeği, bir olguyu, iki-üç sözcüklü bir deyim en güzel bir biçimde anlatır. Savlarımıza, savunmak istediğimiz düşüncemize yardımcı olurlar, tanık olurlar. (...)

Deyimlerin özgününü sınıflandırıp incelemek, dilimizin zenginliğini ortaya çıkarmaya katkısı olan zevkli ve yararlı bir uğraşıdır. Ancak uzun ve soluklu bir çaba ister. Bunlardan çok yaygın olan bazılarının öykülerini ve kaynaklarını anlatmaya çalıştım.

Söz konusu deyimlerin mecaz anlamları, öyküleri anlatmadan önce, kısa kompozisyonlarla açıklanmış ve yorumlanmıştır. Böylece kitap, orta dereceli okul için Türkçe ve kompozisyon derslerinde “Kaynak kitap özelliği kazanmıştır...

Kitabı, beş bölümden oluşturmuş Tayyar Kerman öğretmen.

Bunlar:

-Tarihi olaylardan kaynaklanan deyimlerin öyküleri, 22 adet.

-Anonim halk fıkralarından kaynaklanan deyimlerin öyküleri, 17 adet.

-Nasrettin Hoca fıkralarından kaynaklanan deyimlerin öyküleri, 8 adet.

-Çorum ağzına özgü deyimlerin öyküleri, 9 adet olmak üzere toplam 56 adetten oluşuyor.

Deyimlerin öykülerini de iki bölümde işlemiş. Önce yorumunu, ardından öyküsünü vermiş.

Kitabın beşinci ve son bölümünde ise, 8 adet “Deyimlerle Tiplemeler ve Taşlamalar” yer almış

O, ardında güzel yapıtlar bırakarak, ölümsüzlüğü hak etmiş bir güzel insandı. Sevenlerinin, dostlarının yüreğinde sonsuza dek yaşayacaktır.

Kıyı; Mart 1998 144. sayı

- BİTTİ -