Le Monde Diblomatique Gazetesi ile Cumhuriyet Gazetesi arasında, 14 Ocak 2020 günü bir işbirliği anlaşması yapıldı.

Le Monde, Fransa’nın en saygın gazetesi olup liberal-sol görüşlü bir gazetedir.

Le Monde Diblomatique Gazetesi ise Le Monde ile ilişkili olup, ağırlıklı olarak politik ve sosyal analizler yapan aylık bir gazetedir.

Ve bugün Batı dünyasının politik ve sosyal konularda, güvenilir bir referans kaynağı olmuştur.

Elbette bu gazetelerin dünya anlayışını şekillendiren yapı, Batı’nın Rönesans kültürü üzerine inşa edilmiş liberal ekonomi ve siyasal politikasıdır.

Cumhuriyet Gazetesi’nin dünya anlayışını şekillendiren yapı ise Türkiye’nin kurucu değerleri, cumhuriyet değerleri, laiklik anlayışı ve de Türkiye’ye özgü toplumsal değerlerdir.

Ve bugün, Türkiye merkez solunun olaylara bakışıyla ilgili referans kaynağı olmuştur.

Verilen bilgiye göre Cumhuriyet Gazetesi, Şubat ayından başlamak üzere, her ayın ilk Pazartesi Le Monde Diblomatique Gazetesi’nin Türkçe baskısını gazeteyle birlikte verecektir.

***

İşte bu anlaşmadan hareketle, Cumhuriyet Gazetesi’nin hakkında bir değerlendirme yapmak gerekli oldu.

- Kuruluşu 7 Mayıs 1924’tür. Yani Cumhuriyetle yaşıttır.

- Atatürk’ün yönlendirmesiyle Yunus Nadi tarafından kurulmuş, “Cumhuriyet” adını Atatürk koymuştur.

- Niteliği; merkez sol, Atatürkçü, seküler ve sosyal demokrat br gazetedir.

- Ve de kurulduğu günden bugüne, bu niteliğini değiştirmeyen bir gazete olmuştur.

Bugün Cumhuriyet Vakfı sahipliğinde yayınına devam etmektedir.

***

Ve bugüne kadar;

- Cumhuriyet değerlerini taşıyan, asla ödün vermeyen bir gazete oldu.

- Aydınlamanın yazılı kültürü oldu.

- Kültür dünyasının basındaki okulu oldu.

- Laiklik ve demokratik kültürün basındaki kalkanı oldu.

Elbette gazetecilik;

- Yalnız iktidara muhalif olmak değildir.

- Yalnız iktidarın borazanı olmak değildir.

- Yalnız sokaktaki vatandaşın alkışını almak için amigoluk yapmak da değildir.

- Tüm bu ve benzeri nedenlerle bugüne kadar toplumsal, siyasal ve kültürel sorunlara “Cumhuriyet nasıl bakıyor?” diye bakılan bir gazete olmuştur.

Çünkü yazarları, kaleminin bedelini mahkeme salonlarında ödedi; cezaevlerinde ödedi ve de canıyla, kanıyla ödedi.

Çünkü yazarları muhalefetin borazanı olmamıştı; iktidara kalemini satmamıştı.

***

İşte öldürülen Cumhuriyet yazarları:

- Prof.Dr. Server Tanilli: İstanbul Üniversitesi Anayasa Kürsüsü Öğretim Üyesi ve yazar. 7 Nisan 1978 günü evine giderken silahlı saldırıya uğradı, felç oldu.

- Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyoloji Enstitüsü Başkanı ve yazar. 7 Aralık 1979 günü Levent’te İETT durağında silahlı 4 kişi tarafından öldürüldü.

- Ümit Kaftancıoğlu: TRT yapımcısı ve yazar. 11 Nisan 1980 günü Mecidiyeköy’de iki kişinin silahlı saldırısı ile öldürüldü. -Prof. Dr. Muammer Aksoy: Hukukçu, siyasetçi ve yazar. Atatürkçü Düşünce Derneği kurucusu ve başkanı. 31 Ocak 1990 günü Ankara’da evine giderken silahlı saldırı ile öldürüldü.

- Bahriye Üçok: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ilk kadın öğretim üyesi. 1971-1976 arasında Cumhuriyet Senatosu üyesi. 1983-1987 arasında Halkçı Parti Ordu Milletvekili. 6 Ekim 1990 günü evine gönderilen bombalı bir paketle öldürüldü.

- Uğur Mumcu: Gazeteci, yazar. 24 Ocak 1993 günü evinin önünde arabasına binerken arabaya konulmuş bombanın patlamasıyla öldürüldü.

- Onat Kutlar: Sinemacı ve yazar. 30 Aralık 1994 günü, The Marmara Oteli’nin pastanesinde bir patlama sonucu ağır yaralandı, 12 gün sonra öldü.

- Prof Dr. Ahmet Taner Kışlalı: Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı. Eski Kültür Bakanı. 21 Ekim 1999 günü, Ankara’da evinin önünde bombalı saldırı ile öldürüldü.

***

Özet olarak Cumhuriyet gazetesi budur…

Bugüne kadar yazılarında, haberlerinde, köşe yazılarında ödün vermedi.

Ve de bugüne kadar demokrasinin, laikliğin, insan hak ve özgürlüklerin basındaki sözcüsü oldu ve de olmaya devam etmekte…

Sami Akpınar

Emekli Öğretmen

Le Monde Diblomatique Gazetesi ile Cumhuriyet Gazetesi arasında, 14 Ocak 2020 günü bir işbirliği anlaşması yapıldı.

Le Monde, Fransa’nın en saygın gazetesi olup liberal-sol görüşlü bir gazetedir.

Le Monde Diblomatique Gazetesi ise Le Monde ile ilişkili olup, ağırlıklı olarak politik ve sosyal analizler yapan aylık bir gazetedir.

Ve bugün Batı dünyasının politik ve sosyal konularda, güvenilir bir referans kaynağı olmuştur.

Elbette bu gazetelerin dünya anlayışını şekillendiren yapı, Batı’nın Rönesans kültürü üzerine inşa edilmiş liberal ekonomi ve siyasal politikasıdır.

Cumhuriyet Gazetesi’nin dünya anlayışını şekillendiren yapı ise Türkiye’nin kurucu değerleri, cumhuriyet değerleri, laiklik anlayışı ve de Türkiye’ye özgü toplumsal değerlerdir.

Ve bugün, Türkiye merkez solunun olaylara bakışıyla ilgili referans kaynağı olmuştur.

Verilen bilgiye göre Cumhuriyet Gazetesi, Şubat ayından başlamak üzere, her ayın ilk Pazartesi Le Monde Diblomatique Gazetesi’nin Türkçe baskısını gazeteyle birlikte verecektir.

* * *

İşte bu anlaşmadan hareketle, Cumhuriyet Gazetesi’nin hakkında bir değerlendirme yapmak gerekli oldu.

-Kuruluşu 7 Mayıs 1924’tür. Yani Cumhuriyetle yaşıttır.

-Atatürk’ün yönlendirmesiyle Yunus Nadi tarafından kurulmuş, “Cumhuriyet” adını Atatürk koymuştur.

-Niteliği; merkez sol, Atatürkçü, seküler ve sosyal demokrat br gazetedir.

-Ve de kurulduğu günden bugüne, bu niteliğini değiştirmeyen bir gazete olmuştur.

Bugün Cumhuriyet Vakfı sahipliğinde yayınına devam etmektedir.

* * *

Ve bugüne kadar;

-Cumhuriyet değerlerini taşıyan, asla ödün vermeyen bir gazete oldu.

-Aydınlamanın yazılı kültürü oldu.

-Kültür dünyasının basındaki okulu oldu.

-Laiklik ve demokratik kültürün basındaki kalkanı oldu.

Elbette gazetecilik;

-Yalnız iktidara muhalif olmak değildir.

-Yalnız iktidarın borazanı olmak değildir.

-Yalnız sokaktaki vatandaşın alkışını almak için amigoluk yapmak da değildir.

-Tüm bu ve benzeri nedenlerle bugüne kadar toplumsal, siyasal ve kültürel sorunlara “Cumhuriyet nasıl bakıyor?” diye bakılan bir gazete olmuştur.

Çünkü yazarları, kaleminin bedelini mahkeme salonlarında ödedi; cezaevlerinde ödedi ve de canıyla, kanıyla ödedi.

Çünkü yazarları muhalefetin borazanı olmamıştı; iktidara kalemini satmamıştı.

* * *

İşte öldürülen Cumhuriyet yazarları:

-Prof.Dr. Server Tanilli: İstanbul Üniversitesi Anayasa Kürsüsü Öğretim Üyesi ve yazar. 7 Nisan 1978 günü evine giderken silahlı saldırıya uğradı, felç oldu.

-Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyoloji Enstitüsü Başkanı ve yazar. 7 Aralık 1979 günü Levent’te İETT durağında silahlı 4 kişi tarafından öldürüldü.

-Ümit Kaftancıoğlu: TRT yapımcısı ve yazar. 11 Nisan 1980 günü Mecidiyeköy’de iki kişinin silahlı saldırısı ile öldürüldü.

-Prof. Dr. Muammer Aksoy: Hukukçu, siyasetçi ve yazar. Atatürkçü Düşünce Derneği kurucusu ve başkanı. 31 Ocak 1990 günü Ankara’da evine giderken silahlı saldırı ile öldürüldü.

-Bahriye Üçok: Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ilk kadın öğretim üyesi. 1971-1976 arasında Cumhuriyet Senatosu üyesi. 1983-1987 arasında Halkçı Parti Ordu Milletvekili. 6 Ekim 1990 günü evine gönderilen bombalı bir paketle öldürüldü.

-Uğur Mumcu: Gazeteci, yazar. 24 Ocak 1993 günü evinin önünde arabasına binerken arabaya konulmuş bombanın patlamasıyla öldürüldü.

-Onat Kutlar: Sinemacı ve yazar. 30 Aralık 1994 günü, The Marmara Oteli’nin pastanesinde bir patlama sonucu ağır yaralandı, 12 gün sonra öldü.

-Prof Dr. Ahmet Taner Kışlalı: Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı. Eski Kültür Bakanı. 21 Ekim 1999 günü, Ankara’da evinin önünde bombalı saldırı ile öldürüldü.

* * *

Özet olarak Cumhuriyet gazetesi budur…

Bugüne kadar yazılarında, haberlerinde, köşe yazılarında ödün vermedi.

Ve de bugüne kadar demokrasinin, laikliğin, insan hak ve özgürlüklerin basındaki sözcüsü oldu ve de olmaya devam etmekte…