Yetmiş yaşıma geldim. Hiç normalimiz olmadı. Hep uçlarda, hep kargaşayla yaşadık.
Görünen o ki, mayamız cehalet ve kargaşayla yoğrulmuş. Bir türlü kemâle eremiyoruz.
“Yaradılmışı hoş gördüm, yaradandan ötürü” diyerek, sevgiyle hayatı paylaşsak her şey çok daha güzel olacak.
Ne güzel söylemiş Mevlana;
Yüzde ısrar etme, doksan da olur, / İnsan dediğinde noksan da olur,
Sakın büyüklenme elde neler var, / Bir ben varım deme yoksan da olur.
Ben de bir dörtlüğümle söyleşiye katılıyorum.
Sevgi ruhsal şifadır, hastalara can verir,
Paylaştıkça çoğalır, yaşama anlam verir,
Sevgisiz gönüller çorak toprağa benzer,
Ne sevecek can verir, ne de bir canan verir…(Mehmet Özata)
Dörtlükler, şiirler beni kesmiyor. İlla müzik ve şarkılar da olacak.
UŞŞAK MAKAMI
Uşşak, aşıklar demektir. 17. yüzyılda ortaya çıkan Uşşak makamı çok sevilmiş ve bu makâmdan çok güzel, sanatlı ve klasik eserler bestelenmiştir.
Klasik Türk müziğinde Saba makamından sonra en çok sevdiğim makam Uşşak makamıdır. Genç yaşında ölen Şevki Bey (1860-1891) en çok Uşşak makamında şarkılar bestelemiştir. Şimdi sözün bittiği yere geldik.
Sazlar Tatyos Efendi’nin Uşşak peşrevini çalıyor.
Sözleri Kâzım Ömer beye, bestesi Lem’i Atlı’ya ait Uşşak şarkıyla Uşşak faslımız başlıyor.
Günler geçiyor gönlümün ezvâkı tükendi, (Ezvak=Zevkler)
Sustum da hazin ruhumun feryadı tükendi.
Bilmem ki gönül sen ne idin, sende ne vardı?
Ömrüm bitiyor aşkımın ilhamı tükendi..
Sözleri Hüseyin Yurdabak, bestesi Semahat Özdenses’e ait Uşşak şarkıyı çok severim;
Her mevsim içimden gelir geçersin, / Sen vefasız yolcu kalbim viran edersin..
Merhaba demeden elveda dersin, / Sen vefasız yolcu kalbim viran edersin..
Sözleri Ahmet Cengizoğlu’na bestesi Semahat Özdenses’e ait Uşşak şarkı da güzeldir.
Akşam oldu hüzünlendim ben yine / Hasret kaldım gözlerinin rengine,
Gel mehtabım, gel sevgilim gel yine / Hasret kaldım gözlerinin rengine…
Bu iki güzel şarkıyı bir konserde konuğumuz olan rahmetli Semahat Özdenses’i sahneye alıp koroyla beraber söylemiştik.
Sözleri Üryanizâde Sait Beye, bestesi Şevki beye ait çok sevdiğim bir Uşşak şarkı daha;
Reng-i ruhsarına gülgun dediler, / Şive-i hüsnüne efzun dediler,
Hal-i şurideme meftun dediler, / Sana Leyla, bana Mecnun dediler…
Sözleri Erol Kavşit, bestesi İskilip’li hemşehrimiz rahmetli Erdoğan Berker’e ait;
Şarkılar yazdım sana sazlar seni kıskandı,/ İçimdeki sevgiler hazlar seni kıskandı,
Viran olan gönlümde bir çiçek açtı diye, / Yalnız baharlar değil, yazlar seni kıskandı..
Hacı Karabet Efendinin nefis bir Uşşak şarkısıyla uşşak faslımız sona eriyor.
Kaldı ateşler içinde yine sevdalı serim, (Ser=Baş)
Nereden gördü seni kahrolası didelerim! (Dide=Göz)
Görsem azar-ü sitem, görmesem artar kederim,
Nereden gördü seni kahrolası didelerim!

17 Haziran 2015