Yazıklar olsun size…

-Mısır Ordusu, Adeviye ve Nahda meydanlarında kendi halkını katlederken...    

-Darbeye karşı direnen bir halk, kurşun yağmuruna tutulurken...               -Ve meydanlar yüzlerce ölü, binlerce yaralı ile kana bulanırken…                     -ABD, AB ve NATO bile, timsah gözyaşlarıyla katliamı kınarken                       Arap Dünyasından insanlık adına bir ses bile çıkmıyor.

Yazıklar olsun size…

-Afganistan işgal edilip yerle bir edilirken de seyirci kaldığınız için.

            -Afganistan’a demokrasi geleceğine korkudan inanır olduğunuz için.

            -Üstelik emperyalist güçlere, halkınızın duygularını hiçe sayarak yardımcı olduğunuz için.

            Ve yazıklar olsun size.

            -Irak işgal edilirken de, topraklarınızı emperyal ordulara açtığınız için.

            -Irak halkı direnirken, ABD askerlerinin tuvaletlerini ve tuvalet sularını taşıdığınız için.

            -Saddam’dan kurtulacağız diye onur, şeref, namus ne varsa, ABD askerlerinin ayakları altına serdiğiniz için.

            Ve de yazıklar olsun size…

            -Libya, NATO silahlarıyla yerle bir edilip işgal edilirken, vicdanınız sızlamadığı için.

            -Libya petrolünü ve çölün altındaki zenginlikleri paylaşmak için üşüşen emperyal güçleri, neredeyse bando-mızıkayla karşılar olduğunuz için.

            -Ve de Kaddafi’den kurtuluşu, adeta bir bayram sevincine dönüştürdüğünüz için,

            Ve de utanın Ey Arap Dünyası, utanın…                                                       -Kurtuluş savaşında bir destan yaratan Anadolu halkının, özgürlük ruhundan bir parça varsa içinizde, utanın                                                                   -Temsil ettiğiniz dünyayı yeni bir Selahaddin Eyyubi arar ettiğiniz için, utanın       

           Eğer böyle bir duygu kaldıysa

                                               ***

            Ve Ey Arap dünyası ve de Ey İslam dünyası…

            -22 üyeli Arap Birliği ve 57 üyeli İslam Konferansı Örgütü olarak, kendi gücünüzü inkâr edip ABD ve AB’den tavır beklediğiniz için.

            -Ve dünyaya yeni bir mandacılık anlayışı sergilediğiniz için.

-Ve Mısır’daki Amerikan patentli darbeye destek verdiğiniz için.

            -Ve de Mısır’daki kanlı katliamları kınayamadığınız için, yazıklar olsun size

            Herhalde Mısır’daki tüm bu olanların, ABD’nin bilgisi dışında olduğunu sanacak kadar bir öngörüden yoksun değilsinizdir.

            Herhalde askeri darbelerle, bir ülkeye demokrasinin gelemeyeceğini bilemeyecek kadar siyasal bir körlüğünüz yoktur.

            Herhalde Mısır’ın, Arap dünyasındaki önemini ve konumunu bilecek kadar; emperyalizmin Mısır’ı asla kendi haline bırakmayacağını görebilecek kadar bir siyaset bilginiz vardır.                                                                                    Ve de herhalde:

“Arap Baharı” diye sunulan değişimin, aslında bir Amerikan projesi olduğunu                                                                                                                              “Soğuk Savaş” döneminde özgürlük duyguları köreltilmiş Arap toplumunda, Soğuk Savaşın bitmesiyle “Sosyal Uyanış”ın yükselebileceğini                                              İşte bu nedenlerle, Arap Dünyasının yeniden dizayn ediliyor olduğunu bilecek kadar da bir öngörünüz vardır.

            Herhalde, artık Mısır’daki son katliamın da Mısır’a demokrasi getirmeyeceğini biliyor olmalısınız.

            Bugüne kadar bilim üretmediniz. Teknoloji üretmediniz. Sade Arap dünyası olarak değil, İslam dünyası olarak Batıya kul-köle oldunuz.

Bugün bütün ordularınız ABD ve Batı silahlarıyla donatılmakta. Sanki bütün İslam ülkelerinin yöneticileri ABD’nin emir eri olmakta.                                        Yazıklar olsun size…

Halkınızı kendi devletinin düşmanı gibi gördüğünüz, aldığınız silahları kendi halkınıza kullandığınız için.

Siz hiç İngiltere’nin, Fransa’nın kendi halkını katlettiğini gördünüz mü?

Ama bu Arap Dünyasında, İslam Dünyasında oldu ve de oluyor.

İşte Mısır, işte Irak, işte Suriye…                                                                      Üstelik en kanlı görüntülerle…                                                                  

Ne yazık ki bu saldırının bir benzeri de, Gezi Parkındaki ağaç kıyımına direnen gençliğe ve halka karşı Türkiye’de yaşandı.

 Ve Ey Arap Dünyası…

İçinde bir miktar insanlık damarı olan hiçbir ülke, hiçbir toplum, hiçbir insan; farklı düşüncede bile olsa, kendi halkını katledenlere ve katleden orduya alkış tutmaz, tutamaz, tutmamalı.