1980’li yıllarda, aktif futbol yaşamını sonlandırmış eski sporculara yönelik bir turnuva düzenlenecek. İlgili derneğin yöneticileri, “Emekliler Futbol Turnuvası” benzeri bir isim düşünüyorlar. Ben ise “Orta Kuşak Futbol Turnuvası daha şık olur” dedim. Öyle karar verildi.

Bu turnuvayı tek bizim gazete izledi, değerlendirdi, sürekli kamuoyuna ulaştırdı. Sonra bir Pazar günü Çorumspor maçı öncesi, üç gazete anons edildi, bu turnuva ile ilgili teşekkür plaketi verilecekti. (O tarihte ÇORUM HABER dışında iki gazete daha çıkıyordu.)

Tabii protesto ettim, plaketi almaya basın tribününden sahaya inmedim. Turnuvanın adını bile ben koymuşum, tek benim spor servisim takip etmiş, diğerleri tek satır yazmamış, ama “eşitlik” adına onlarla aynı safta teşekkür plaketi alacağım!...Adalet mi bu?

Eşitliğin her zaman “adalet” anlamına gelmediğini daha önce de birkaç kez yazdım. İyi ile kötü, doğru ile yanlış, vasıflı ile vasıfsız, emek verenle vermeyen aynı kefeye konulursa, bunun adına “adalet” denemez. Neymiş? Ayrım yapmamak gerekirmiş!...Var git o zaman, kötüyle, yanlışla, vasıfsızla, yan gelip yatanla yoluna devam et!...

Geçenlerde, İstanbul’dan bir tanıdığın mesajı elime ulaştı. “Çorumlular, kültür ve sanata katkıda bulunmak, çevre, doğa, kadın ve çocuk hakları gibi konularında duyarlılıklarını göstermek istiyorlarsa, ÇORUM HABER’i yaşatsınlar ve güçlendirsinler yeter!” diyordu.

Bunlara daha pek çok şey eklenebilir. Yıllardır “Barış ve kardeşlik kenti Çorum” diye tutturan da ÇORUM HABER’dir, sanayileşmeden, kalkınmadan, büyümeden yana sürekli kalem oynatan da, kamuoyu oluşturmaya çalışan da…Çorum’un temel sorunlarına ciddiyetle, samimiyetle sahip çıkan da…

Elbette, “dedikodu”yu, her türlü toplumsal gerçekliğin önüne koyup, Çorum’a düşmandan beter zarar verenlere ne söylesem fayda etmez. Çorum’un “fitne, fesat ve haset” hastalığını kaç kez yazdım. Yazmaya devam ediyorum. Ve şunu da ekliyorum: Bundan haz duyanlar, hasta ruhlu insanlardır. Bu tipler ayıklanmadıkça, toplum huzur bulamaz, hedeflerine ulaşamaz.

Sözüm, Çorum’u gerçekten sevenlere…Yıllarca, “asparagas”ın, “şantaj gazeteciliği”nin, “seviyesizliğin” karşısında duranları, dişiyle-tırnağıyla bu kente hizmet için çırpınanları ayırın lütfen! “Kimseyle kötü olmama” gibi “adamsendeci” bir yaklaşım, gerçekten yakışır da değildir, adil de değildir!