Çorumspor tarihinin ekonomik olarak en güçlü yönetimlerinden biri olan İbrahim Necmi Özkaya başkanlığındaki yönetim de sistemsizliğe dayanamayarak istifa etti. Yeni bir yönetim oluşturamayan Yüksek Meclis genel kurul kararı aldı. Sonrasındaki süreç, Necmi Özkaya başkanlığındaki yönetimin tüm doğrularını bir çırpıda sildi götürdü.

Şu bir gerçek ki, Necmi Özkaya yönetimi, önceki yönetimlerin yaptığı gibi kulübü borçlandırıp geleceğini ipotek altına alan bir yönetim tarzı göstermedi. Aksine, geçmişe dönük epey bir borç da ödediler. Tüm bu doğrulara karşılık 4 aydır futbolculara para ödemeyip yaptıkları doğruları bir kalemde silip attılar.

Şimdi futbolcular alacakları için mecburen Futbol Federasyonu’na başvuracaklar ve bu yöntemle paralarını alabilecekler. Bu da, Çorumspor’un yeni sezona oldukça sıkıntılı gireceği ve bozuk olan siciline yeni bir kalem katacağı anlamına geliyor.

Peki,  ne oldu da Çorumspor tarihinin ekonomik olarak en güçlü yönetimlerinden biri olan Necmi Özkaya yönetimi de istifa etmek zorunda kaldı? Bunun nedeni çok basit… Kulübün ekonomik özgürlüğüne kavuşamamış olması. Bu çark böyle devam ettiği sürece yönetime kim gelirse gelsin fazla uzun ömürlü olmaz.

Sürekli Belediye’ye endeksli bir yönetim anlayışının beklenen klasik sonuçlardan birini yaşıyor Çorumspor. Yani her şey Belediye Başkanı’nın iki dudağı arasında. O isterse her şey güllük gülistanlık, istemezse böyle zifiri karanlık.

Bu durumdan kurtulmanın tek yolu, Çorumspor’u kurumsal bir yapıya kavuşturup ekonomik özgürlüğünü ilan etmesi.

Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi, Çorumspor’un kurumsal bir yapıya kavuşması kolay bir iş değil. Çünkü Çorumspor’un içerisinde bulunduğu durumun dipsiz bir kuyudan farkı yok. Ne borcu, ne de gelirleri belli. Günü birlik bulunan kaynaklarla bir kulüp ne kadar sağlıklı yönetilebilir?

Yürürlüğe giren 6111 sayılı yasa, yeni bir yapılanma için büyük fırsat. Bu yasa ile birlikte geleceğin borçsuz ve kendi kaynakları ile ayakta duran Çorumspor’un temellerini atmanın tam zamanı.

Yapılacak iş aslında çok basit. Öncelikle mevcut kadronun iskeletini koruyup birkaç transferle yeni sezona girmek ve Bank Asya 1.Ligi’ne yükselme hedefini birkaç sezona yaymak. Bu arada da geçmişe dönük borçları bitirmek.

Bu durum için Teknik Direktör Gürses Kılıç’ın için iyi bir şans olduğunu düşünüyorum. Kim ne derse desin, son yıllarda yaşanan olaylardan edindiğim tecrübeye dayanarak iddia ediyorum ki, Gürses Hoca’nın yerinde başka bir isim olsaydı bugün Çorumspor Futbol Takımı dağılmıştı ve her şey daha kötüydü.

Bugün, yöneticisinin bile “bu takım play-off’a kalsa ne olacak?” dediği Çorumspor her türlü olumsuzluğa rağmen hala ilk beş yarışının içerisindeyse bunda Gürses Kılıç’ın payını kimse inkâr edemez. Tabi futbolcuların da özverisini göz ardı etmemek lazım. Onlar da profesyonelliğin gereğini yapıyorlar. Yani, profesyonellik dersi veriyorlar.

Önümüzde, 16 ya da 23 Nisan’da yapılacak olan olağanüstü genel kurul var. Bu süreçte birçok isim yazılıp çizilecek. Ama her şey yine kongre gecesinde belli olacak. Belediye Başkanı kimi işaret ederse onlar göreve gelecek. Bu sistemde, yeni yönetim ne kadar dayanacak onu da bekleyip hep birlikte göreceğiz.