Yıllar önce Kızılderili Reis Seattle; “Bu dünya bize dedelerimizin mirası değil, torunlarımızın emanetidir.” diyerek insanlığa güzel bir mesaj vermişti.
Gelişmiş ülkeler çılgın bir sanayi üretimiyle atmosferi sera gazlarıyla doldurdular.
Son elli yıldır dünyada, bahçelerde domates, biber, patlıcan yetiştirilen seralarda yaşıyor gibiyiz. Eylem halindeki cehalet, hikmet sahibi Seattle’nin yüz yıllar önce gördüğü tehlikenin ancak farkına vardı.
Dünya, güneşten gelen ışınların yüzeye çarpıp tekrar atmosfere dönmesi sonunda ısınır fakat atmosferdeki bazı gazlar bu ışınları tutar ve dünyanın normalden daha fazla ısınmasına neden olur. Bu olaya bilim dünyasında “Küresel Isınma” denir. Karbondioksit başta olmak üzere sera gazları oranının artışı sıcaklığı daha da yükseltiyor ve uzun süreçte iklim değişikliklerine sebep oluyor.
Paris’te düzenlenen 21. Birleşmiş Milletler Dünya İklim Konferansına (COP21) 150’den fazla devlet ve hükümet başkanı katılmış. Zirve sonunda toplantıya katılan 195 ülkenin küresel sıcaklık artışını yüz yılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutması kararlaştırılmış.195 ülke sanayi üretimini atmosfere daha az karbon gazları salan sistemler geliştirerek yapacakmış.
Baş döndürücü bir sanayi hamlesiyle çılgınca üretim yapan Çin’i, Amerika’yı ve diğer gelişmiş batı ülkelerini nasıl kontrol edecekler, orası da ayrı bir muamma!
PROF. DR. AZİZ SANCAR
“DNA onarımı” adını verdiği buluşuyla Nobel Kimya ödülü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar’ı kutluyorum.
Aziz Sancar, 8 Eylül 1946 tarihinde Mardin'in Savur ilçesinde doğmuştur. Ağabeyi Kenan Sancar Tuğgenerallikten emekli olmuştur. İlkokul, Ortaokul ve Liseyi Savur ilçesinde ve Mardin'de okudu. Liseden sonra kazandığı İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimini 1969 yılında tamamladı.
Mezun olduktan sonra iki yıl Savur’un köyünde sağlık ocağında doktorluk yaptı.
Daha sonra da TÜBİTAK’ın bursuyla doktorasını yapmak üzere ABD’ye giderek Dallas'ta Teksas Üniversitesinde, Moleküler Biyoloji dalında, DNA onarımı üzerinde 1977 yılında tamamladı. Ardından Yale Üniversitesi'nde yine DNA onarımı dalında doçentlik tezini verdi. 1982 yılında UNC Chapel Hill'de Biyokimya ve Biyofizik alanlarında çalıştı. Burada da DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve Biyolojik saat üzerinde çalıştı. Aziz Sancar, 415 bilimsel makale ve 33 kitap yayınladı. Aziz Sancar eşi Gwen Boles Sancar ile birlikte Carolina'daki “Türk Evi” isimli bir öğrenci misafirhanesinin kurucularındandır.
Ayrıca ABD'de okuyan Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türkiye-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla Aziz&Gwen Sancar Vakfı'nı kurmuştur.
Aziz Sancar diyor ki; Nobel ödülü DNA onarımı üzerindeki çalışmam için verildi.
DNA onarımı, hem kanser yapan ajanları hem de kanser tedavisi için kullandığımız ilaçların DNA’ya verdiği hasarı ortaya çıkarıyor. Kansere yol açan iki önemli etken var. Biri güneş ışığı; deri kanseri yapıyor ki, çok önemli değildir. Deri kanserinin tedavisi var. En tehlikelisi olan Akciğer kanseri.
Sigaradaki kimyasal maddeler DNA’yı tahrip ediyor. Bu da kanser yapıyor. Benim çalıştığım DNA onarım mekanizması sigara dumanının tahribatını onarıyor. Onarıyor da; durmadan sigara içilirse buna DNA onarım mekanizması da yetişemiyor, dolayısıyla kanser oluşuyor.
Prof. Dr. Sancar dün Anıtkabir’de Atatürk’ün mozolesini ziyaretinde “Bu Nobel ödülü Atatürk’ün ve Cumhuriyetin madalyasıdır.” demiştir.
Devir hikmet devri, okumak yazmak gerek,
Cehaletten kurtulup kemâle ermek gerek,
Bir gelir âleme insan, uyan gafletten uyan,
Birazcık tekâmül et fatihan okunmadan…(Mehmet Özata)
16 Aralık 2015