Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Mart 1924 tarihinde Şer'iye ve Evkaf Vekâleti'nin yerine kurulan, İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli kurumdur.

Diyanet bugün geldiği konum olarak acaba öyle midir? Atatürk, dinimiz doğru öğrenilsin, iyi öğrenilsin, herkes tarafından öğrenilsin diye Diyanet İşleri’ni kurdu. Bazı meczup ve şarlatanlar insanları kandırmasın diye, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurdu.

Diyanet hiç bu dönemindeki kadar siyasetin sözcüsü yapılmadı. Hiç bu dönemdeki kadar gerçek işlevinden soyutlanmadı. Mustafa Kemal’in kurduğu kurum, Mustafa Kemal’e karşı hıyanet kurumuna dönüştü.

10 Kasım 2018 günü herkesin Atatürk’ü çiçek ve çelenklerle andığı anda, bugünkü Diyanet işleri başkanı Ali Erbaşı, resmi kıyafeti ile ve elinde kitap hediyeleri ile Atatürk’ten nefret eden, “On kasımlarda kenefe gidin” diyen, hatta “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen, fesli Deli Kadir’i ziyaret etmesi ve verdiği mesaj unutulmuş değildir.

Diyanet, TOKİ kampanyası kapsamında devlet bankasından kredi kullanarak ev almanın caiz olup olmadığına dair bir soruya, "Söz konusu projeden yararlanmak caizdir" yanıtını vermiştir.

Diğer taraftan; Kahramanmaraş’ta Kuran kursu açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı; “Kur’an kurslarında bir tuğlası olana, cennette bir ev verilecek” açıklamasında bulunmuştur.

Sözü saygın ilahiyatçılara bırakalım yanıtı onlar versin; İlahiyatçı Cemil Kılıç, “Bu sözler hadis külliyatına dayanıyor… Peygamberin bu türden sözleri yoktur… Hem dini seviye bakımından, hem de akademik düzey bakımından son derece düşük bir ifadedir” demektedir.

İlahiyatçı İhsan Eliaçık da Ali Erbaş’ın açıklamaları ile “haddini aştığını” belirterek, “Cennete kimin girip girmeyeceğine kendisi karar veriyor. ‘Şuraya gidenler cennette köşk sahibi olacaktır, şunu yapanlar cehenneme gidecektir’ dediğin zaman Allah’ın yerine kendini koyup kimin cennete girip girmeyeceği konusunda ahkâm kesiyorsun. Buna da haddi aşmak diyoruz. Diyanet İşleri Başkanı eğer bir görev ifa etmek istiyorsa Kuran kurslarını denetlesin. Oralardaki tacize, tecavüze, çocuk istismarına engel olsun” diye konuşmaktadır.

Görülüyor ki Diyanet asıl görevinden uzaklaşmıştır ve çürümüşlük tablosu sergilemektedir. Adeta, Cumhuriyet’e ve laikliğe karşı konumlanmıştır. Hızla asli görevine, “cumhuriyet kurumu” konumuna döndürülmelidir.