Hedefli takımlarda özellikle iç saha maçları büyük önem taşır. Hesaplar genelde iç sahada 3, deplasmanda yenilmemek üzerine yapılır. Ama Çorum Belediyespor’da öyle değil. İç saha maçlarında dökülen Çorum Belediye, deplasmandaki performansıyla da Türkiye’nin en iyisi durumunda. Sonuçta deplasmanlarda alınan puanlar iç sahada kaybedilen puanları dengelese de, iç sahada yaşanan kayıplar takımı yıpratıyor. Bunu son Sultanbeyli Belediye maçında gördük. 1-1 biten maçtan sonra tribünlerin genelinde bir memnuniyetsizlik ve homurdanmalar vardı. Bazı futbolculara bireysel laf atılmasına şahit olduk. Daha 1 hafta önce Ankara’da alınan galibiyetin unutulduğunu gördük.
Deplasmanda berabere kal, iç sahada kazan, herkes mutlu. Ama deplasmanda kazan, evinde berabere kal, herkes mutsuz. Oysa her iki durumda da alınan puan 4. Ama maça gelen insanlar sahada futbol adına güzel şeyler görmek, galibiyet sevinci yaşamak istiyor. Böyle olmayınca da moral bozucu durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden şu iç saha sorununa bir an evvel çözüm bulunmalı.
İç sahada yaşanan puan kayıplarına herkes kendince bir yorum yapıyor. Bu sorunu çözmek elbette teknik heyetin işi. Ama şu kadarını söyleyeyim, sorun sadece saha zemininde değil. Evet, zemin çok kötü. Hele Sultanbeyli Belediye maçını izlerken sanki plaj futbolu izliyor gibiydik. Ama bu takım sezonun ilk yarısında saha zemini halı saha gibiyken de puan kayıpları yaşıyordu. Demek ki, sorun başka yerde. Benim yorumum, daha önce de ifade etiğim gibi, Belediyespor’un kapalı savunmaları açmakta zorlandığı yönünde ve bu düşüncemin arkasındayım. Açık oynayan takımlara karşı başarılı sonuçlar alan Belediye, kapanan takımlara karşı zorlanıyor. Başka tespitler elbette olacak. Tek bildiğim, atı alan Üsküdar’ı geçmeden bu işe bir çözüm bulunması.
Sultanbeyli Belediye maçına değinecek olursak. Hafta içerisindeki analiz haberimde de dikkat çektim. Sultanbeyli Belediye, Çorum Belediye gibi deplasmanda daha başarılı sonuçlar alan bir takım. Fizik olarak iyiler.
Saha zemini berbattı. Maç öncesinde zemine bir kamyon kum serilmiş. Bu yüzden sanki plaj futbolu izledik. Futbolcular ayakta kalmakta zorlandı. Nitekim Çorum Belediye golü de kaleci Ramazan’ın ayağının kayıp düşmesi sonucu yedi. Yusuf Hoca’nın oyun planı Adliye maçında olduğu gibi sabırlı oyun üzerineydi. Ancak henüz 10.saniyede gelen gol tüm planları altüst etti.
Çorum Belediye, ikinci bölgede hiçbir şey yapamadı. Kanatlar da yeterince çalışmayınca oyun kilitlendi. Böyle bir durumda gol atmak şansa kaldı. Nitekim öyle de oldu. 64.dakikada Sultanbeyli Belediyesporlu Göksel topu kendi kalesine gönderince skora denge geldi. 83’te Abuzer’in karşı karşıya pozisyonda topu kaleciye teslim etmesi klasına yakışmazken, maçın da kırılma anlarından biri oldu.
Berabere biten maçı izleyenler bir kez daha stattan hayal kırıklığı ile ayrıldılar. Dahası, iç saha maçları ciddi anlamda fobi halini almaya başladı. Şimdi zirve ile puan farkı 5’e çıktı. Cumartesi günü lider Uşakspor’la deplasmanda oynanacak maçın önemi iki kat daha arttı. Zirveden kopmamak için mutlak suretle puan almaktan başka çare kalmadı. Aksi durumda şampiyonluk umutları biter!
Maçta Çorum Belediye adına ‘çok iyiydi’ diyebileceğim futbolcu yok. Doğan Can’daki inanılmaz düşüş devam ediyor. Haftalardır kötü oynuyor ve Yusuf Hoca bu duruma gereğinden çok fazla tahammül gösteriyor. Bir futbolcuyu kazanmak için bazen kulübeye çekmek gerek.
Son transfer Oğuzhan henüz hazır değil. Fizik olarak eksikliğinin yanı sıra maç eksikliği de var.
Maçın hakemleri ve TFF Temsilcisi tam komediydi. Temsilci, madalya almak için açık aradı durdu. Sanırım çarşaf çarşaf rapor tuttu. Bunun neticesinde de kulübe para cezası gelecektir. Hakem Burak Olcar ve yardımcıları çok kötüydü. Bazen akıllara zarar ters kararlar verdiler.
