Çorumlu, komşu kentlerle, o arada Yozgat’la da barışıktır. Hep belirttiğim gibi, dişiyle-tırnağıyla, büyük özverilere katlanarak Anadolu bozkırında bir “sanayi vahası” yaratan Çorumlu, akılcı bir iş bölümü çerçevesinde, “bölgesel” kalkınmanın fitilini ateşlemeyi amaçlamıştır. İlk yola çıkan ve belirli bir sanayi altyapısını oluşturan, “girişimci ruhuna sahip” kent olarak, “bölgesel merkez” unvanını da kendisine hak görmüştür.

Komşu Yozgat ise, Ankara’ya gönderdiği “dirayetli” temsilcileriyle, öteden beri merkezi hükümette önemli bir yer tutmuş, hemen her kabinede “bakan”a sahip olmuştur. Çorumlular, bu üstünlüğü kıskanarak değil, imrenerek izleyip, “Keşke Çorum da Ankara’da böyle ağırlığa sahip olsa” diye hayıflanmaktan kendilerini alamamışlardır.

Bugün, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ gibi güçlü bir temsilciye sahip olan Yozgat, kısa süre önce, Bozdağ’a ek olarak, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Enerji Bakanı, Kayseri Milletvekili Taner Yıldız gibi üç önemli isimle, Anadolu’nun en şanslı illerinden biri konumundaydı.

Kent nüfusu 85 bin olan Yozgat, şimdi devasa şehir hastanesine kavuşmuş durumda. Hızlı tren için gün sayıyor. Uluslararası nitelikte bir havaalanının yapımı da programa alındı. Dolayısıyla, bugün sanayi olarak da, sosyo-kültürel bakımdan da 260 bin nüfuslu Çorum’un gerisinde olan Yozgat, bir vade sonunda pozisyonunu katlayabilecek avantajlara sahip bulunuyor.

15 Temmuz sabıkalısı Akıncı Üssü’nden gelen filolarla birlikte Türkiye’nin en güçlü hava üslerinden biri durumuna gelen Merzifon’un, sivil hava trafiğine her an kapatılabileceği gerçeğini de gözardı ederek, “Canım, 60 kilometre mesafede Merzifon var. Ankaralı da Esenboğa’ya bu kadar yolculukla ulaşıyor. Onun için Çorum’a havaalanı gereksiz!” diyenler, Çorum’un “haklı” havaalanı talebinin önüne gövdelerini siper ededursunlar…

Dünkü “Havaalanı olmadan asla!” başlıklı yazımız, Çorum’u gerçekten seven Çorumluların, adeta sinir uçlarına dokundu. “Allah razı olsun” ya da “Çorum için çırpınıyorsun, Allah sana uzun ömürler versin” şeklindeki güzel dilekleri “şükran duygularımla” iftihar haneme kaydettim. Ama bir de, kahır mesajları vardı.

Bazı okurlarımız, “Siz, yapabileceğiniz her şeyi yaptınız, yapmaya da devam ediyorsunuz. Geriye bir tek şey kalıyor; Çorum’u Yozgat’a bağlasınlar da kurtulalım!” diye kahrettiler. Yozgat’ı kıskandıklarından değil, imrendiklerinden…Ama, karşılarında, kahırdan da etkilenmeyecek gibi görünen “inat ettim bir kere, dönmem geri, bunu bil” direnişi var. Ne yazık ki…