EL HAMRA SARAYI’NIN MUHTEŞEM
SÜSLEMELERİ VE GECENİN GİZEMİ
Granada Endülüs bölgesinde. Turizm ve tarım en büyük gelir kaynağı. 250 bin nüfuslu.
Granada’da el işleri, altın v.s. gibi metal üstüne kakmacılık da ünlü. Süs eşyası, takı, kılıç, silah v.s. gibi eşyalar satan bir dükkana uğrayıp yakınlarımıza hediyelikler bakmak biraz renk katmış oldu gezimize.
Granada’nın ortasından Guadalguivir nehrinin bir kolu geçiyor. Hudutlarında Siera Nevada sıra dağları var. Yazın bu dağlarda kayak yapılırken, deniz kıyısında da denize giriliyor. 70 bin öğrencili bir üniversitesi varmış.
Saat 16.00’da Granada’ya varışımızla Carmen Otel’e yerleşip 17’de yürüyerek şehir turuna başlamamızdan, gezimizin nasıl yoğun bir tempoda ve yorucu geçtiği tahmin edilebilir.
Şehrin merkezine doğru görülebilecek tarihi yapılardan, Belediye Binası, önünde Katolik Krallar Anıtı, devamında AdliyeSarayı…18.Yüzyılda yapılmış, halâ kullanılıyor.
İleride Merkez Camii iken Kiliseye çevrilen Granada Katedrali, öncelikle ön cephesi muhteşem bir yapı. 1492’de başlanıp 16. yüzyılda tamamlanmış. Barok mimari tarzda yapılmış. Üç büyük kapısı var.
Turistlerce ziyaret edilen en önemli yapı ise Müslümanların İspanyol hakimiyeti yıllarında 1232’de Gırnata Emirliği tarafından başlanmış El Hamra (Kırmızı) Sarayı.
İslam mimarisinin ulaşabileceği yüksek noktalardan birini gösteren bir yapı. Mağrip mimarisinin dünyadaki en büyüleyici örneklerinden olduğu söyleniyor. Onlarca odanın özellikle iç süslemeleri muhteşemdi. Alçı taşe adeta dantel gibi işlenmiş.Bu sanata da hayran olduk.
Program karışıklığı nedeniyle gündüz programında olan sarayı gece (saat 22’de) gezmek zorunda kalmamıza rağmen, iç süslemelerdeki motifler, işçilik hayran bıraktı bizi. Plakalar halinde işlenip yapıştırılıyormuş. Duvar süslemeleri ayrı,tavan süslemeleri (çoğu ahşap) ayrı güzeldi.
30 Nisan sabahı otelimiz Hotel Carmen’den çıkarak gün ışığında göremediğimiz El Hamra Sarayı’nı dıştan da olsa gündüz görebilmek üzere 1 saat kadar uğradık. Elbette akşamki gizemli hali yoktu pek, dıştan. Saraydan aklımızda kalan, gece ışıklandırması ile daha da gizemli görünen o muhteşem iç süslemeleri oldu.
(SÜRECEK)