İleri sürülen gerekçeler ne olursa olsun, ben, nüfus kaydında “Yeniyol Mahallesi” yazan bu kentin bir evlâdı olarak, Çorum’un havaalanını çoktan hak ettiğini biliyorum. Bildiğim bir şey daha var; Çorumlu, dişiyle-tırnağıyla başlattığı sanayileşme hamlesini sonuca ulaştırabilmek, yani “sanayi kenti” olabilmek için, havaalanına ve demiryoluna mutlak ihtiyaç duyuyor.

Çorumlu sanayici ve işadamı, yurt içinden-dışından iş ilişkisi içinde olduğu önemli şahsiyetleri Çorum’a getirmek istediğinde, “havaalanı eksikliği” nedeniyle olumsuz yanıt alıyor. Açıkçası dışa açılamıyor. Açılsa da, bir yanıyla yetersiz kalıyor. Bu yüzden Çorum, kimbilir kaç yatırımı, kaç işbirliği fırsatını kaçırdı.

Belki bu yüzden, Çorum’daki kurulu tesisler, hak ettiği ölçüde değer artışına ulaşamıyor. Belki de bu yüzden, Çorum’un gözünün nuru nice tesis, üretimini durdurmak zorunda kalıyor, kapanıyor.

Oysa, dünyada, finans sıkıntısına girmiş tesisleri rehabilite edip ayağa kaldıran, yabancı ortak bulan ya da yurt dışından büyük firmalara pazarlayan, dolayısıyla üretimin ve istihdamın sürmesini sağlayan o kadar çok uzman kuruluş var ki…

Biz, 260 bin kent nüfusuyla ve ilçelerinin potansiyeliyle, yurt dışında yaşayan onbinlerce hemşehrisiyle, Çorum’un havaalanını hak ettiğine olan inancımızı yıllardır Çorum halkıyla paylaşıyoruz ve olumlu karşılık alıyoruz.

1960’lı yıllarda Kıbrıs olayları başlayınca ABD ambargosu ile karşılaşan Türk Milleti, nasıl kendi çıkarma gemisini kendisi yaptıysa, donanmasına nice savaş gemileri kazandırdıysa ve 1974 Barış Harekatı’yla Kıbrıs Türkü’nü Rum mezaliminden kurtardıysa, Çorumlu da, Başbakan’ın izninden yola çıkarak kendi havaalanını kendisi yapar, Çorum’un geleceğini kurtarır.

Şuna da adım gibi eminim, havaalanı ile birlikte Çorum ekonomisi uçuşa geçecektir. Çorum, 500 bin kent nüfusu ve 80 bin üniversite öğrencisi hedefine doğru, yani nitelikli büyümeye yönelik çok büyük adımlar atmaya başlayacaktır. Yüksek Hızlı Tren ve demiryoluyla yük taşımacılığı da, söz verildiği gibi 2023 yılına kadar gerçekleşirse, Çorum, yeniden “Anadolu Kaplanı” ve ülkemizin “parlayan yıldızı” olarak adını zirveye yazdıracaktır.