Ben çileği karaduta benzetir, bu yüzden ağaç meyvesi sanırdım. 7. Sınıf Hayat Bilgisi öğretmenimiz rahmetli Mahmut Ertan çileğin yıllık, otsu bitki olduğunu anlattığı zaman gerçeği öğrendim. O yüzden olsa gerek; çileği çok sevdiğim için onunla ilgili haberleri önemsiyorum.
10 Ekim tarihli Çorum Haber Gazetesi’nde, “Dodurga’da son çilek hasadı yapıldı” başlığının altında; “Dodurga’da tamamı organik olmak üzere 10 dönümlük bir alanda sadece hayvansal gübre ve su kullanılarak üretimi yapılan çilekte soğuk havanın etkili olması sonucu son hasat yapıldı” yazıyordu.
Ne zaman hayvansal gübre konusu geçse; aklıma 42 sene önce Prof. Lütfü Tat’ın (1915-1998) anlatımı aklıma gelir. Yaklaşık olarak 1973 yılında bir yakınımı Lütfü hocaya muayene götürmüştüm; “Bu durumlarda ilk aklıma gelen kıl kurdudur. Biz Amerikalılara, Türkiye’deki personeli için sebzeyi bile Amerika’dan getiriyorlar diye kızıyoruz. Ama bizim sebze yetiştiricileri, hayvan gübresi kullandıkları için sebzelerimizde kıl kurdu yumurtası olabiliyor. Bu da bağırsaklarda üreyerek kıl kurduna dönüşüyor!” demişti.
Aradan 42 seneden fazla zaman geçti. Organik sebze yetiştirirken, hayvansal gübre de, rahmetli Lütfü Tat hocanın çekincesi göz önüne alınıyor mu? Bilmiyorum.
Hatırlanmasında yarar görüyorum.
***
Yine 20 yıl kadar eski bir anım var. Televizyonda çilek zararlı böceklerine karşı böcek yetiştirme konusu işleniyordu. Kartonun yüzüne yapıştırılan faydalı böcek yumurtalarını çilek fidesinin dalına asılan küçük karton parçaları ile hazırlık yapılıyor. Bir taraftan çilek zararlısı böcekler gelişirken onları yiyecek olan, bizim faydalı böcekler gelişiyor, mahsul kurtarılmış oluyordu.
Bu olay benim çok hoşuma gitti. Televizyondan kaseti temin etmek istedim; vermediler. Olay öyle kapandı gitti diye düşünüyordum. Bu yazıyı yazmak için yeniden araştırdığımda; konunun büyük boyut kazandığını gördüm. Zararlı böcekleri yiyenlerin dışında başka maksatla böcek yetiştiriciliğinin de; Antalya’da Selami Göksel ile Ünsal Yüksel’in çekirge üretiminden sonra hamamböceği üretimine geçtiklerini, yetişkin Arjantin hamam böceğinin tanesinin 2 TL, orta boyun 1,5 TL, yavru boyun 1 TL satıldığını, üretiminin şimdilik ayda 3 bin tane olduğu için yurt içine satmakla yetindiklerini, üretimi arttırıp, yurt dışına yöneleceklerini öğrendim.
Müşteriler hayvanat bahçeleri, petshoplar, hobi amaçlı sürüngen besleyenler oluyor. Bu kısım bizim ilgi alanımız değil ama böcek yetiştirip satarak, geçim sağlayanların da olduğundan haberiniz olsun.
Zararlı böcekleri yiyen faydalı böcekler konusunda da büyük aşama sağlandığını öğrendim…
Zonguldak yöresinde orman ağaçlarını yiyen zararlı böceklerle savaşan böceklerin yetiştirilmesiyle ağaçların kurtulduğunu, Antalya yöresinde domates zararlılarına karşı yetiştirilen böceklerle iyi sonuçlar alındığını öğrendim.
Öğrendim de böcek yetiştiriciliği deyince insana garip geliyor ama ipek böceği ile ipek üretmek, arı ile bal üretmek dünyanın en seki böcek yetiştiriciliği değil mi?...
Allah’ın yarattığı her canlının görevini insanların anlaması kırk tekne ekme yemesi ile olabilecek mi dersiniz?
Cevabım; olamayacaktır. Değil kırk tekne ekmek, kırk milyon tekne olsa, yine bu ilahi olay sır olarak kalacaktır.
NOT: Ülkemize hayırlı olmasını dilediğim, yeni kurulan kabinenin ilanı; Rus uçağının düşürülmesine rastladığı için üzerinde çok durulmadı. Bakanların eğitimleri, geçmişteki başarıları, görev aldıkları bakanlıkla bağdaşmayan yok gibi.
Kabinenin ilanından iki gün önce kaybettiğimiz saygın politikacı Kamran İnan’la ilgili anekdot aklıma geldi. Süleyman Demirel kabinesinde Kamran İnan; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na atanmıştı. Rahmetlinin çok kızdığını, kızgınlığını da rahatlıkla açıkladığını; “Benim ömrün hariciye görevlerinde, yurt dışında geçti. Hiç anlamadığım enerji bakanlığıyla ne ilgim olabilir ki?” demişti.
Onun kızgınlığı Dışişleri Bakanlığı beklediğinden ama hiç ilgili olmayan bakanlıklar verilenler az değildi. Bir devre Gençlik ve Spor Bakanı iken başka devre Maliye Bakanı olanlar bile vardı. Son kabinelerde bu hatalar görünmüyor. Berat Albayrak’ın yeteneğine bir şey demiyorum ama sayın Cumhurbaşkanı ile kayınpeder- damat ilişkisinin istismar edileceğinden, ülkemizin ve politika sahamızın zarar göreceğini düşünüyorum.
En güzel günler sizlerin olsun…