Erken seçimin ayak seslerinin hissedildiğine dair “duyum”larımı yansıttıktan sonra gördüm ki çarşı karışmaya hazır.

Tam kıvamında olmasa bile.

Önce CHP lideri Kılıçdaroğlu topa girdi.

Ters girdi.

Erken seçimin neden gerektiğine dair ileriye yönelik elinde güçlü nedenler yoktu.

Üstelik ileriye yönelik önceden yazılmış, sümen altından “hemen” çıkarılacak yeni bir hikayesi hala yok.

Yeni hikaye yazmadan, ileriye dönük milletin değişik katmanlarına yeni mesajlar ortaya koymadan erken seçime gitsen ne yazar, gitmesen ne yazar?

Yazsa yazsa yine % 26 yazar…

O zaman “erken” e ne gerek var?

Gelelim diğer partilere.

İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in topa geç girmesini anlarım.

Kongreden sonra parti oldukça “parçalı” çıktı.

Akşener, gelişmeler hakkında “Yorum yok” dese de, tam da ortadan ikiye bölünme eğilimi gösteren bu partinin geleceği hakkında çooookkkk yorum yapılır.

İç çekişmeler daha çok su kaldırır.

Erken seçin konusunda henüz değil.

AKP ve MHP dışında kalıp erken seçimde gözü olanlardan bir diğer oluşum, eski AKP’li Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun başında bulunduğu parti.

Halktan alacağı oy oranı hakkındaki spekülasyonlara bakarsak barajın altında kalacakları açık ve net.

Bence Babacan’ın Deva Partisi daha şanslı.

Babacan’ın geleceğe yönelik planları, hele ekonominin iyileştirilmesi konusunda yazacağı yeni hikayelerin halk nezdinde karşılığının olacağı kesin.

Falcı değilim ama eğer seçim barajı yüzde 10’da kalırsa, Babacan’ın da suyun altıda kalacağı kesin.

HDP’ye gelince.

Bence hiçbir yeni hikayesi olmadığı halde, normal ya da erken seçimlerde her an yüzde 10’un üstünde oy alabilecek muhalif partilerden ikincisi HDP’dir.

PKK’ya karşı bazen çok isabetli ve yerinde, bazen ise hatalı savaş veren AKP yönetiminin, sapla samanı karıştırıp, mevcut siyasiler ve yerel yöneticilere yönelik operasyonları kafaları oldukça karıştırmış durumda.

Son operasyonların ise “HDP’yi iyice gözden düşürmeye” yönelik olduğu iddiası tartışmaya çok açık.

AKP ve MHP’nin HDP’nin üzerine gitmesini anlamak mümkün.

Ama bazı “hedef sapmaların” da HDP’nin ileride işine yarayacağı açık ve net.

Böyle bir tablo içinde AKP ve MHP koalisyonu neden erken seçime gitsin?

Esas soru bu.

Bu sorunun yanıtı bir çok gelişmeye bağlı.

Aslında günlük hayatımızın bir parçası olan pandemiyle mücadele ve alınacak sonuçlar bile geleceğe yönelik tahminleri ileri tarihlere sürükleyebilir.

Ama bazen bu tür ortamlar erken seçiminin işaret fişeği bile olabilir.

Çarşının karışmasına bağlı…

Ancak…

Erken seçim, büyük ölçüde iktidarda olanların yeni “çıkış yolları” keşfetmelerine de odaklı.

Bulamazlarsa, gelecek yıl Haziran ayına muhalefetin hazırlıklı olması lazım.

Tabii Karadeniz’de doğalgazdan sonra petrol bulunursa, o başka.

Eğer mucizevi gelişmeler yaşanırsa AKP iktidarı için 2023 banko…

Göreceğiz…