2014 yılı Türkiye'de ilklerin yılı oldu ve de olmakta.
Cumhuriyet tarihinin 91. yılında, ilk kez bir Cumhurbaşkanı halk tarafından seçildi. Ve de çok tartışılan Başkanlık Sisteminin önü açılır oldu.
Yani Başkanlık Sisteminin ilk kilometre taşı döşenir ve bugün fiili bir başkanlık sistemi yaşanır oldu.
2014 yılının 29 Ekim'i de önemli bir gün olacaktır.
91 yıldır Çankaya Köşkü'nde verilen Cumhuriyet Resepsiyonu, ilk kez Çankaya Köşkü'nde verilmeyecektir.
Yani 91 yıllık Cumhurbaşkanlığı köşkü, Cumhuriyetin 91. yılında terk edilmiş olacaktır.
* * *
Çankaya Köşkü'nün öncesi, Kasapyan Köşkü olarak bilinen bir bağ evidir.
Ankaralı bir Ermeni tüccar tarafından 1800'lü yılların sonlarında yapılmıştır. Sonra Ankara'nın zengin ailelerinden Bulgurzadelerin eline geçmiştir.
Kurtuluş Savaşı yıllarında satın alınmış, Atatürk'ün hizmetine sunulmuştur. Ve de Atatürk, 1921 yılından itibaren çalışmalarının büyük ve de önemli bölümünü bu köşkte sürdürmüştür. Diyebiliriz ki, Kurtuluş Savaşının projeleri bu köşkte hazırlanmıştır.
Bugüne kadar 11 Cumhurbaşkanı bu köşkte kalmıştır. Değiştirmeyi düşünen olmuş mudur, bilemiyoruz.
Ama bugün ilk defa bir Cumhurbaşkanı, artık Çankaya Köşk'ünde olmayacaktır. Yani bu köşk terk edilecektir.
Önemli bir olay gibi görülmeyebilir. Ama önemlidir.
Çankaya Köşkü, Cumhuriyetin nabzının ilk attığı, Cumhuriyet projesinin ilk dillendirildiği bir yerdir.
Ve de Çankaya Köşkü; Cumhuriyeti kuranlarca, bir yanıyla Batı emperyalizmine karşı dik duruşun, bir yanıyla da ülkeyi inşa eden kurucu kimliği temsil eden bir simgedir.
İşte bunun için önemlidir.
* * *
Peki, terk edilmekle bu değerler yok mu olacaktır?
Elbette böyle bir kuşku vardır.
Çünkü:
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve içinden geldiği iktidar partisi AKP'nin topluma verdiği algı, böyle bir kuşkuyu yaratmıştır.
-12 yıllık iktidar döneminde; devletin laik dokusunu değiştiren, ülkenin kurucu değerlerini tahrip eden, kurucu kimlikleri reddeden bir siyasal görüntü verilmiştir.
İşte bu nedenlerle; Çankaya'yı terk etmek, bu ülkenin kurucu rüzgârlarından, kurucu değerlerinden uzaklaşmaktır.
İşte bu nedenlerle; Çankaya'yı terk etmek, Cumhuriyetin Çankaya ile bütünleşmiş kimliğini terk etmektir.
Özellikle de Başbakanlık binası yaparak günlük siyasetin dolaşım alanına sunmak, Çankaya Köşkü'nün kurucu imajını tahrip etmektir.
Ve daha da önemlisi, Cumhuriyetle yolların ayrılması gibi bir algı yaratmaktır.
* * *
Peki, buna karşı ne yapılmalıdır?
Görünen o ki, yeniden Çankaya Köşkü'ne yerleşme gibi bir karar değişimi olmayacaktır.
O halde Başbakanlık gibi siyasal kimliği temsil eden bir kuruma da verilmemelidir. İkinci bir Anıtkabir olma korkusu atılmalı ve Çankaya Köşkü bir bütün olarak, bu
ülkenin kuruluş sürecini temsil eden bir müzeye dönüştürülmelidir.
Elbette ki bu durum; bu ülkeyi kuranlara, Çankaya Köşkü'nü kuruluşun bir simgesi haline getirenlere de bir sadakat borcu olmalıdır.