Yarın 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Günü…Meslekte 46. yılını yaşayan gerçek bir “basın emekçisi” olarak, bu günü gerçekten coşkuyla kutlamak isterdim. Ama, ne ülkemizin, ne de Çorum basınının içinde bulunduğu koşullar buna olanak tanıyor.
2 Aralık 2015 günlü değerlendirme yazımda, “Spekülasyonlara itibar etmeyin; yazılı basının kurtuluşudur bu…” dedikten sonra, “Her şey daha güzel olacak” diye umudumu ifade etmiştim.
Çorum’da yayınlanan 7 günlük gazeteden 4’ü, Kasım ayı içinde Basın İlan Kurumu’na dilekçelerini vererek resmi ilan haklarından feragat ettiklerini bildirmişler, 1 Aralık’tan itibaren de yayınlarına son vermişlerdi.
2 Aralık’taki yazımda, gazete sayısının azaltılmasının neden zorunlu hale geldiğini anlatmaya çalışıyor, kimsenin “öküz altında buzağı aramaya kalkışmaması” gerektiğine vurgu yapıyordum. Az sayıda da olsa bazı gazetecilerin işini kaybetmesi üzücüydü, ama yazılı basının yaşayabilmesi için de mutlak bir zorunluluktu bu sadeleşme.
Her şeyin daha güzel olacağını belirttiğim o yazıdan sonra, gelişmeler gerçekten “güzel” bir seyir izliyor mu peki? Buna olumlu yanıt vermek de ne yazık ki çok zor. Sadece şu olaya bakmanız yeter: İşten çıkarılan işçiler eylem yapıyor, bizler sorumlu bir biçimde, fabrikanın adını bile özenle gizleyerek sadece olanı okurlarımıza aktarıyoruz. Fabrikanın ilk tepkisi ise gazete aboneliğini kesmek oluyor.
Zaten, ekonomide en ufak bozulma olsa, refleks halinde ilk tepki, gazete aboneliğini kesmek…Nedir sağlanan tasarruf? Bugünkü rakamlarla ayda 11 lira 67 kuruş…Hemşehrimiz, sevmediği birinin, bir kuruluşun haberini mi gördü?.. “Kes aboneyi”!...
Daha önemlisi; iş dünyasının yerel basına sahip çıkma zorunluluğu var. Geçmişteki “bir gazeteye reklam versem, 7’si birden beklenti içine giriyor” mazereti de artık ortadan kalktı. ‘Asparagas’ın, ‘şantaj gazeteciliği’nin önüne set çekildi. Bu anlamda Çorum’un huzurunun bozulmasına fırsat verilmemeye çalışılıyor. Daha ne istenebilir ki?..
Diğer yandan, iş dünyasının ‘yayın organı’ olsa, meseleleri ÇORUM HABER kadar doğru, akılcı ve etkili, dahası “cesur” biçimde ortaya koyamaz, kamuoyu oluşturma işlevini yerine getiremez. İş dünyasının, böyle bir gazetenin arkasında durma görevi, vicdani borcu yok mu?
Başlıkta zaten bunu ifade etmeye çalışıyoruz: Çorum’un yapıcı, olumlu, sağduyulu gazetelerine, bugün de değilse ne zaman sahip çıkacaksınız? Bu kentin esnafı, tüccarı, sanayicisi, işadamı, serbest meslek erbabı, kamu, yerel, mesleki ve sivil toplum kuruluşları, gazetelerin ve gazetecilerin yaşatılmasından da sorumlu değil mi?