İnsanın anayurdu çocukluğudur. Bunun için eğitim şarttır.
İyi eğitilemeyen çocuklar, tabiatta kendi kendine yetişen ağaçlar gibi büyür.
Bütün mesele aile planlaması yaparak bakabileceğin, eğitebileceğin ve okutabileceğin kadar çocuk yapmaktır.
Dikkat edin, kadına şiddet, cehaletle çoğalarak eğitimden, sevgiden, saygıdan ve insanlıktan nasibini almamış toplumlarda daha çok yaşanıyor.
Gözü dönmüş sapık psikopatları eğitmek için psikoloji eğitimi alan Özgecan evladımızın başına gelenler beni de dehşete düşürdü, yüreğim yandı, kahroldum.
Böyle vahşetler çok yaşadık. Bu cehaletle daha çok yaşarız gibime geliyor.
Hani halden hâle girer, isyan edersin,
“La havle” çeker, “bu da olmaz ki” dersin,
Bağrına taş basar, katlanırsın bahtına,
Acıyla olgunlaşırmış insan, neylersin!
Özgecan kızımıza Allah’tan rahmet diler, anne, baba, kardeş ve akrabalarının acılarını paylaşırım. Allah başka acı göstermesin.
Aşağıdaki dörtlüğümü anamız, bacımız, baş tacımız kadınlara ithaf ediyorum.
Eğitilen bir kadın sülaleyi eğitir,
Her olanı sorgular, düşünmeyi öğretir,
Kader, kanaat yoktur kadının mizacında,
Feleğe isyan eder, kaderimizi yönetir…(Mehmet Özata)
*
İstanbul bu sabah gerçekten kara teslim oldu.
Okullar tatil. Çalışanlar işlerine nasıl gittiler, bilmiyorum.
Eskiler “kış kışlığını yaparsa, bahar da güzel geçer, tabiat daha verimli olur.” derler.
Bu sabah yürüyüşe çıkamadım.
Dün benim oyun alanım Özgürlük parkında hayvanseverler gövde gösterisi yaptılar.
Güya, özgürlük parkında kedilere işkence yapılıyormuş! Lükstrüm ve taflan bitkileri arasına konmuş kedi kutularını çok koku yaptığı için çalışanların atmasına kızmışlar.
Ben yaklaşık 22 senedir bu parkta spor yapıyorum. Çalışanlar her sabah özenle işlerini yapıyorlar. Bazı bayanlar erkenden gelip kedi yavrularını parka bırakıp gidiyorlar. Bu yüzden Özgürlük parkı kedili parka dönüştü.
Birkaç arkadaşımla beraber, hayvansever bayanlarla konuşmaya çalıştık, ama tepkiyle karşılandık. Bağıra bağıra konuşarak, “aydın görünüyorsunuz ama, sizler de de hayvan sevgisi yok” diyerek bizi azarladılar. Hemen yanlarından uzaklaştık.
Prag’da, Budapeşte’de ve Viyana’da gördüğüm her insanın kolunda bir köpek vardı. Rehber” hocam bu şehirlerin nüfusu yaklaşık iki milyon ama, bir o kadar da kedi köpek vardır” demişti.
Cahil aklımla, “fazla gelişmiş insan tipi de bir garip” diye düşünüyorum.
Geçen hafta, Fenerbahçe- Gaziantep, Beşiktaş-Bursa ve Galatasaray-Balıkesir maçlarını izledim.
Fenerbahçe maçında hakem Halis Özkahya, Egemen’in hareketine kırmızı kart ve penaltı veremedi. Alper’in garip düşürülmesine penaltı verdi. Fenerbahçe’nin artık hakemlere ihtiyacı kalmamış. Halis Özkahya, kıyak yapmana gerek yoktu.
Beşiktaş maçında hakem Kamil Abitoğlu, Bursaspor’lu Fernando’ya kırmızı kartı atladı, son dakikada Beşiktaş’a haksız bir penaltı verdi. Bu hakemler hatanın bir başka hatayla telefi edilmeyeceğini ne zaman anlayacaklar, diye bekliyorum!
Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı beğendim. Galatasaray Balıkesir maçında 15 dakika futbol oynadı, 3 gol attı. İkinci devre 10 kişilik Balıkesir karşısında sefilleri oynadı.
Bu sene Fenerbahçe şampiyon, Beşiktaş ikinci, Galatasaray üçüncü olur.
Geçen hafta Çorum Devlet hastanesinde yengem Şehri Özata’yı ameliyat ederek sağlığına kavuşturan Operatör Doktor Ercan Hassa’ya teşekkür ederim.
18 Şubat 2015