24 Ekim Cumartesi, Birleşmiş Milletler Günü’nün 75’nci yıldönümü idi. BM 24 Ekim 1945’te kurulmuş, kuruluş günü “Birleşmiş Milletler Günü” olarak kabul edilmişti.

İşte bu nedenle, önce birkaç örnek üzerinden bir bakmak gerekti.

Neler olmuş ve de BM ne demiş, ne yapmış bir görmek gerekti.

-1994’te Ruanda’da 1 milyon Tutsi azınlık katledildi.

BM, “haberim yoktu” dedi!

-1995’te Bosna-Hersek’te, Sreprenitsa katliamında 8 bin Müslüman katledildi.

BM, gözünü yumdu!

-2001’de ABD Afganistan’ı işgal etti.

BM, “Onlar da ABD’nin ikiz kulelerin vurdu” dedi!

-Ermenistan, 1993’te Azerbaycan topraklarını işgal etti.

BM, “yapmayın etmeyin beyler” dedi!

-2003’te Irak, kanlı bir şekilde işgal edildi. 200 binden fazla insan öldü. 1,5 milyon insan sığınmacı oldu.

BM, “bu Saddam da zaten çok oluyordu” dedi!

-2011’de Libya yerle bir edildi, Kaddafi linç edildi, Libya petrolleri paylaşıldı.

BM, görmezden geldi, “Kaddafi de yaramaz biriydi” dedi!

-İsrail’in 1947’den bu yana Filistin halkına yaptığı saldırılara ve katliamlara ise “bu kadar da olmaz artık, ayıp oluyor” denildi!

Ve Kore ve Vietnam ve Suriye ve Yemen gibi, bu örnekler daha da çoğaltılabilir…

***

Birleşmiş Milletler’in (BM) amacı ne idi?

Özet olarak savaşları engellemek, barışa hizmet etmek, uluslararası ekonomik ve sosyal işbirliği sağlamaktı.

Peki, kurulduğundan bu yana bu görevini yaptı mı? Yapmadı, yapamadı.

Barışa ve güvenliğe katkısı oldu mu? Olmadı, olamadı.

Çünkü:

-193 ülke üyeli BM’nin Genel Kurul kararları “tavsiye” niteliğindedir.

-Ama ana organlarından Güvenlik Konseyi’nin kararları bağlayıcıdır.

-Güvenlik Konseyi 15 üyelidir; 5’i daimi üyedir, 10’u 2 yılda bir değişir.

İşte bu 5 ülkenin, alınmış kararları “veto” yetkisi vardır. Bunlar ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’dir.

Üstelik bu 5 ülke de nükleer silah sahibidir. Üstelik her türlü örgütü besleyen, silahlandıran ve donatan da bunlardır.

İşte bu 5 ülkenin veto yetkisi olduğu sürece, BM’nin asli görevini yerine getirmesi olanaksızdır. Nitekim veto en çok ABD tarafından kullanılmış, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı terör ve Gazze katliamları için alınan tüm kınama kararları veto edilmiştir.

Yani sorun tepedeki bu yapıdadır.

İşte bu nedenle BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Eşitsizlik tepede başlıyor. Örgütün strateji ve yapısında değişikliğe gidilmeli” çağrısında bulunmuştur.

***

Bugün veto yetkisi olanların dışında kalan 188 ülkenin hiçbir etkisi yoktur.

Nitekim Birleşmiş Milletlerin 75 yıllık sürecine baktığımızda:

-İslam İşbirliği Teşkilatı’nı (İİT) oluşturan 57 İslam devletinin hiçbir etkinliği ve hiçbir yaptırımı yoktur.

-Arap Birliğini oluşturan 22 Arap devletinin hiçbir etkinliği ve hiçbir yaptırımı yoktur.

-54 Afrika devletinin hiçbir etkinliği ve hiçbir yaptırımı yoktur.

-44 Asya devletinin, Rusya ve Çin hariç hiçbir etkinliği ve hiçbir yaptırımı yoktur.

Avrupa devletinin, İngiltere ve Fransa hariç hiçbir etkinliği ve hiçbir yaptırımı yoktur.

-Amerika kıtasındaki 35 devletin, ABD ve Kanada hariç hiçbir etkinliği ve hiçbir yaptırımı yoktur.

-Ve 14 Avustralya (Okyanusya) devletinin hiçbir etkinliği ve hiçbir yaptırımı yoktur.

***

Sonuç olarak, BM’nin bugüne kadar olan işlevinde görülüyor ki:

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından 1920’de kurulan Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam), 1920-1946 arasında İngiltere’nin hizmetinde ve İngiltere kararlarına meşruluk kazandıran bir örgüt olmuştu.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından 1945’te kurulan, bugün 193 üyeli Birleşmiş Milletler (BM) ise 1945’den bu yana, ABD’nin hizmetinde ve ABD kararlarına meşruluk kazandıran bir örgüt olmuştur.

Aslında her ikisi de Batı kapitalizminin askeri, siyasi ve ekonomik kararlarının koruyucu şemsiyesi olmuştur diyebiliriz.

Peki, ne zamana kadar diye sorulursa:

Mazlum devletler, işbirlikçi ve göbeğinden bağlı yöneticilerinden kurtulup, BM üzerine gerçek iradesini koyana kadar…