Bugün dünyanın dört bir yanı kaynayan kazan gibi... Zayıf buldukları ülkeleri bir taraftan sıcak diğer taraftan gizli ve sinsi emellerle soğuk savaş uygulayan güçlü devletlere ve genel bütün insanlığa Yunus'un bu dörtlüğü verilmiş ulvi bir insanlık mesajıdır. Yine Türkler'in Orta Asya'dan gelerek Anadolu’ya yerleşmeleri tarih olarak 1071 yılıdır ve o yıllarda Orta Asya Türklerinin Pir-i sayılan mutasavvıf ve şair Ahmet Yesevi, talebeleri olan Yunusları, Mevlanaları, Hacı Bektaş Velileri yeni kurulan devlet ve devleti devlet yapan insanlara birlik-beraberlik ve gönüllere sevgi tohumu ekmeleri için göndermiştir. Anadolu bu değerli zatların sayesinde yavaş yavaş sevgi -barış dayanışması çatısı altında varlıklarını sürdürmeye başlamışlardır.

İşte! Bu değerli zatlardan evrensel sevginin sembolü ,gönüllerin şairi hocası olan Taptuk Emre’nin söylemi ile bizim Yunus ne de güzelde söylemiş: " 72 Millete aynı gözle bakmayan, halka müderris olsa, Hakk'a asidir".

Aslında bu söz bütün semavi dinlerin özü olan sevgi ve güzel ahlak kavramlarını çok güzel özetlemiş. Din,dil, ırk, ayrımı yapmadan insanlığa, insan gözüyle bakabilmek! Görülüyor ki Yunus, yetmiş iki millete yani cümle yaratılmışlara ayrım yapmadan aynı gözle bakmayanlar şeriata göre evliya dahi olsalar hakikatte asidiler (Allah'a asi gelmiş olur) demek istemiş.

Kısaca özetlemek gerekirse; gönüllerin ve halkın şairi Yunus Emre Allah'a giden yolların bütün insanlığa ayrım yapmaksızın sevgi, şefkatle bakmak ve adil davranmakla aşılacağını dile getirirken, cümle yaratılmışların Allah'ın tecellisi olduğunu, farklı gözle bakılmasının doğru olmadığını söylüyor ki bu din anlayışı ve insanlık barışı açısından üzerinde düşünülmesi gereken görüşlerdir.

Sözlerimi Yunus'un güzel bir dörtlüğü ile bitirmek istiyorum.

Gelin tanış olalım,

İşin kolayın tutalım

Sevelim sevilelim,

Dünya kimseye kalmaz

Sevgiyle kalın...