“Vakitsiz ölümler zor geldi bana.”

Bu günlerde en çok konuşulan konu şüphesiz ki Ankara’da yaşadığımız acılardır. Ölenlerin sayısı otuzdu, kırktı; eliydi yüzdü ne fark edecek? Sadece bir kişi olsaydı ne değişecekti?
Alışkın olduğumuz gibi yetkililer kameraların karşısına çıkıp yaşanan acı olayı şiddetle kınadı. Suçlular mutlaka bulunacaktı. Adaletin karşısına çıkıp hesap vereceklerdi. Başka birileri de farklı düşüncelerini dile getirdi. Elbette herkes düşüncelerini dile getirecek.
İnsan öldürmeyi, ölenin arkasından gülüp oynamayı erdem sayanların sayısı az olabilir. Bu insanlar sadece filmlerde yaşamıyor. Normal olmayan bir insan bir anda yüzlerce insanı öldürebiliyor
Keşke yanılmış olsam! Birkaç gün, belki birkaç saniye sonrasında yaşanacak bir acı olay, gündemi bir anda değiştirecek. Herkes çıkıp onu konuşmaya başlayacak.
Çok uzaklara gitmeyelim: hafızamızı birazcık zorlayacak olursak ülkemizde dini bayramlarda tatile çıkanların, sılaya gidenlerin sayısı artar. Sonuçta trafik kazalarında yüzlerce insan ölür. Sakat kalanların, ömür boyu acı çekenlerin sayısı bilinmez.
Uzmanlara göre yaşadığımız gezegen var olduğu sürece depremler olacakmış. Saniyeler içinde olup biten depremlerde yine en çok ölümler aynı ülkelerde gerçekleşecek. Hani bir söz vardı: İnsanları depremler değil, binalar öldürür.
Alçak binaların, apartmanların yüzünden yine masum insanlarımız ölecek.
Aşırı yağışlar nedeniyle şehirlerimizin içinden ırmaklar akacak. İnsanlar ölecek. Tarım arazilerini, seraları yine azıp kuduran seller basacak. Haberlerde şu kadar insanımız öldü, şu kadar canlı hayvan telef oldu. Şu kadar maddi hasar meydana geldi sözleri yer alacak.
Yine maden ocaklarında madencilerimiz ölecek. Bazı cenazeleri maden ocaklarından çıkaramayacağız.
Haber değeri taşımayan iş kazalarında her gün insanlarımız ölecek. Sakat kalanlar olacak. Yılarca acı çekenleri asla görmeyeceğiz.
Başka başka şehirlerde başka başka zamanlarda canlı cansız bombalarla, kör kurşunlarla yine insanlarımız ölecek.
Birkaç gün önce, birkaç ay önce yaşanan acıların benzerleri yine birkaç gün sonra, birkaç ay sonra hata ve hatta birkaç yıl sonra yine yaşanacak.
Hayatta kalanlar, onların yakınları verilmiş sadakalarını anımsayacak. Kefeni yırtanların sesini duyan eş dost mutlu olacak.