Amerika’da İkiz kulelere saldırı sonrasında, binadaki firmalardan birinde hayatta kalanlarla yapılan sabah toplantısında, o toplantıya katılanlar, 11 Eylül sabahı İŞE NİÇİN GEÇ KALDIKLARINI anlatmışlar.
O sabah,
-Bir firma müdürü o gün oğlu ana okuluna başladığı için İŞE GEÇ KALMIŞ...
-Birinin o gün ofiste kahvaltıda yenecek olan poğaçaları alma sırasıymış.
-Bayan elemanlardan birinin çalar saati o sabah çalmamış.
-Birisi kaza yüzünden trafiğe takılmış, geç kalmış.
-Biri otobüsü kaçırmış.
-Birinin kıyafeti lekelenmiş, üstünü değiştirmek vakit almış, geç kalmış.
-Birinin arabası çalışmamış.
-Biri telefonu cevaplamak için geri dönmüş, servisi kaçırmış.
-Biri huysuzluk yapan çocuğunu giydirirken geç kalmış.
-Biri taksi bulamamış, geç kalmış........ .
Ama en etkileyici olanı, birisi, o gün yeni aldığı ayakkabıları giymiş, ayakkabılar ayağını vurmuş ve bir eczaneye uğramış, YARA BANTI ALMAK için......... ....
Bu gün hayatta kalma sebebi olan YARA BANDINI almak için.........”
Şu anda, trafikte sıkıştığınızda, asansörü kaçırdığınızda, tam çıkarken çalan bir telefona cevap vermeniz gerektiğinde, yani sizi rahatsız eden KÜÇÜK ŞEYLER olduğunda, Tanrı’nın sizin o an orada olmanızı istediğini düşünün.
Bir dahaki sefere sabahınız tersliklerle başladığında, çocuklarınız giyinmek istemediğinde, arabanın anahtarını bulamadığınızda, bütün trafik ışıklarına takıldığınızda HUZURSUZ olmayın, SİNİRLENMEYİN.
Tanrı’nın o an sizi gözetlediğini ve koruduğunu düşünün.
Bu küçük terslikler, belki de Tanrı’nın bizi o anda koruduğu için yaşanıyordur ve biz, umarım, küçük sıkıntılı anlarda bunun olası nedenlerini hatırlarız.
Hepimiz bir garip âlemin bir garip yolcusuyuz. Allah sonumuzu hayır etsin.
Sona geldim, başlangıç nasıldı bilmiyorum!
Çok şeyler yaşadım, kader miydi bilmiyorum!
Beşik “nereden?”, kefen “nereye?” diye sordu?
“Akıbet” dedim, ne zaman, nasıldır bilmiyorum!…(Mehmet Özata)
Çok şükür ülke olarak kötü günleri geride bıraktık.
Hayata kaldığımız yerden devam edeceğiz. Sıra ordudaki çürük elmaların ayıklanmasına geldi. Umarım, ayıklama sırasında adaletten ayrılmayız.
Yaklaşık 10 gündür basında ve medyada korkunç bir bilgi kirliliği var.
Bireyleri ve halkı yönlendirmek amacıyla çıkarılan, yanlış bilgi ve haberlere çok dikkat etmek lazım. Akademisyenlere, gazetecilere ve komutanlara kelepçe takmak, işkence yapmak, idamı geri getirmeyi düşünmek çok yanlış şeyler.
Türkiye olarak bunları aşmış olmamız lazım.
Uzun zamandır hiciv, mizah ve fıkradan uzak kaldık. Ruhlarımız karardı.
Şimdi biraz da gülelim.
Bilgelik, siz saçlarınızı kaybettikten sonra doğanın size verdiği taraktır.
Kadınlar neden çok dikkatli araba kullanırlar? Eğer bir kazaya karışırlarsa, gazete haberinde kadının gerçek yaşını yazıyorlar da o yüzden…
Kadrolu medyumlar alınacaktır. İlgilenenler nereye başvurulacağını bulsunlar.
Bankadan borç para alabilmek için borç paraya ihtiyacınız olmadığını kanıtlamanız gerekir.
Öğrenci: Öğretmenim, bugün biz ne öğrendik? Öğretmen: Çok garip bir soru bu!
Öğrenci : Ama öğretmenim, her akşam evde aynı soruyu bana soruyorlar…
Sarhoşun biri Kadıköy’de bir taksiye daldı ve “Çek Kadıköy’e” dedi. Şoför: “Biz zaten Kadıköy’deyiz!” deyince sarhoş çıkarıp beş lira uzattı ve sosyal mesajını da verdi.
“Sakın bir daha bu kadar hızlı sürme!”
27 Temmuz 2016