Ağlarsa anam ağlar
Gerisi yalan ağlar.

Kan davaları kuşaklar boyu sürüp gider. Kazananlar var mıdır? Kaybedenler ise ölenlerle, öldürenlerin yakınlarıdır.
Sayısı azaldı mı, yoksa bu tür olaylar haber değeri taşımıyor mu, her ne hikmetse artık duyulmaz oldu. Kim bilir belki insanlar akıllarını başlarına toplamıştır. Taraflar bir araya getirilip barıştırılmıştır. Her şey zaman içerisinde değişime uğruyor.
Duyduklarım, okuduklarım doğru ise kan davasını sürdürenler iğrenç bir yol bulmuşlar: küçük yaştaki erkek çocukları ailenin namusunu korumak, öldürülen aile bireyinin kanını temizlemek için özel eğitime alınıyor. Belli bir yaşa gelince kedi köpek öldürmeye başlatılıyor.
Gençliğe adım attığı yıllarda yanından silahını eksik etmiyor. Aldığı eğitim sonucunda ustalaşıp attığını vuran keskin nişancı olup çıkıyor. Onun yiğitliği, dillerden düşmüyor. Düğün dernek olduğunda delikanlı silahını çıkarıp ustalığını dosta düşmana gösterir. Kim daha fazla mermi harcarsa o daha yiğittir. Silahların çekilmesiyle birlikte meydanlar bir anda silah eğitimi yapan kamplara dönüşür. Arada iş kazaları olmuyor değil. Yanlışlıkla düğünlerde damatlar öldürülür. Sokaklarda yapılan asker uğurlamalarında kutlamalarında evlerinin balkonlarında insanlar vurulmuş hiç önemli değil.
Silah kullanmakta ustalaşmış delikanlı, günü geldiğinde ailenin aldığı karar doğrultusunda asıl hedefe yöneliyor. O delikanlı artık bir kahramandır; muradına ermiştir.
Adı gibi bildiği bir gerçek vardır. On sekiz yaşından küçük olduğu için daha az ceza alacaktır. İyi halinden; çıkacak af yasalarından yararlanacaktır. Diğer taraftan öldürdüğü insanın yakınları dökülen kanlarını yerde bırakmamak için hesap kitap peşinde koşsun. Biraz da onlar ağlasın; çok önemli değil.
Onlar cahildir, köylüdür, yaptıkları insanlığa sığmaz yorumları yanlış değil. Günümüzde bu saçmalık azalmaya yok olmaya başlamışken diğer taraftan sonuçları aynı olan benzer davranışlarda artış gözlemlenmektedir.
Mesleğim gereği yıllardır gençliğe yeni adım atanların içindeyim. En yakın arkadaşlar dahil, her an bir kavgaya girmek için bahane arayanların sayısı az değil. Asıl yapması, öğrenmesi gerekenleri unutmuşlar. Kendisi gibi düşünenler kahraman; başka türlü düşünenlerin ise biran önce susturulması gerekir.
Onları hiç acımadan öldüreceksin. Öldürmek için ölmeyi göze alacaksın. Onların ölürken çektiği acıyı görürsen zevk alacaksın. Ölümler çoğaldıkça düşmanların korkacak; senin gibi düşünenler mutlu olacaktır.
Eğitimli insanlar, birer ikişer insan öldürmekle uğraşmıyor. Kameraların önünde onlarca silahsız, suçsuz insanlar öldürülüyor. Şehirler günlerce bombalanıyor. Köyler, kasabalar yok edildikçe binlerce, on binlerce insan öldürüldükçe bir şeyleri kurtarmış, bazı anlayışları korumuş oluyoruz.
Elbette silah sanayisi, daha çok satış yapmak istiyor. Kazançları artıkça daha çok kazancın hesabı yapılıyor. Onların yakıp yıktıkları yerleri yeniden kurmak isteyenler de elbette kazanıyor.
Bu çarkın dönmesi için cahil insanların kan davasında kullanacakları silahlar yeterli değil.
(*) Iraklı Hasan Sleman’a ait resim internetten alınmıştır.