Günlerdir etkisinden kurtulamıyoruz.
Emine Bulut’un eski eşi tarafından vahşice katledilmesi, toplumda herkesin psikolojisini bozdu.
Emine Bulut’tan önce de sonra da tüyler ürpertici kadın cinayetleri yaşandı, hepsinde içimiz yandı. Ama, Emine Bulut’un gözler önünde, özellikle de 10 yaşındaki kızının gözü önünde, “Ölmek istemiyorum” diye diye hayata veda etmesi, kızının ise “Anne lütfen ölme” diye feryat etmesi, yürekleri öyle dağladı ki, gerçekten dayanılır gibi değil.
*
Kırıkkale’de yaşayan Emine Bulut 38 yaşındaymış, gözü dönmüş eşi ise 43…
Hayatlarının en güzel çağındalar…Belli ki kocada şiddet eğilimi baskın…Dört yıl önce boşanmışlar, aralarında 10 yaşındaki kızlarının “velayet” sorunu var. Kafede buluşuyorlar ve cani adam gözünü bile kırpmadan genç kadını boğazından bıçaklıyor.
Ve sonra, hastanede sona eren gencecik bir hayat…
*
Türkiye günlerdir, taciz, tecavüz, çocuk istismarı, kadın cinayeti gibi çirkin, iğrenç, insanlık dışı suçlarla ilgili cezaların yeterli olup olmadığını tartışıyor.
Cezaların, caydırıcı olacak şekilde ağırlaştırılmasını isteyenler çoğunlukta.
Elbette bu gibi insanlıktan nasibini almamış canavarlar, duruşmaya kravat takarak geldi diye “iyi hal indirimi” almasın, yaptığı alçaklığın cezasını en ağır şekilde çeksin. Ve o eğilimdeki herkes için de “ders” olsun.
*
Ama, cezaların ağırlığı bir yere kadar caydırıcı olabilir, ya da toplumun öfkesini belirli ölçüde yatıştırabilir.
Köklü çözüm, sivrisineklerle mücadele etmek değil, bataklığı kurutmaktır.
Töre, gelenek, örf, anane gibi yerleşik düşünüş ve davranış biçimlerindeki yanlışlıkları, çağdışılıkları, acımasızlıkları, hoyratlıkları ayıklayıp yok edecek bir büyük toplumsal eğitim seferberliğini başlatıp, sonuca ulaştırmaktır.
İnsanların dinsel inançlarını istismar ederek, yanlışı doğru gibi sunup bu akıl almaz bataklığın oluşmasına katkıda bulunan bezirganların tahribatını önleyebilmektir.
Ve kadını erkeğin kölesi sanan egoist algıyı yerle bir edecek çağdaşlaşma savaşını kazanabilmektir.
Aslında bu, Yüce Atatürk’ün yaklaşık 100 yıl önce başlattığı savaştır, ama ne yazık ki henüz başarıya ulaştırılamamıştır.
Evet, ne yazık ki!..
