Geçen sene Türk Telekom Arena stadının açılışında TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın talihsiz konuşmasına Galatasaray’lıların alkışlı tepkisini kendisine

yapıldı zanneden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan stadı terk etmişti.

İşte o günden beri Galatasaray’a özellikle hakem kardeşlerimiz zulmetmeye başladılar.

Verilmeyen goller, haksız penaltılar ve kırmızı kartlar Galatasaray’ı neredeyse küme düşme noktasına getirmişti.

Fenerbahçe’li Başbakan’ımız elbette, hakemlere,” Galatasaray’dan öç alın” demez. Ama, kraldan fazla kralcı olan bazı kötü niyetli hakemlerimiz maalesef bu çirkin oyunun içinde yer aldılar ve halen almaya da devam ediyorlar.

Birbirimizi kandırmayalım. Yıllardır başarısız olan hakemlerimize UEFA ve FİFA Avrupa ve Dünya kupası maçlarında görev vermiyorlar. 

Ben bir Türk vatandaşı olarak bu durumdan utanç duyuyorum.

Hakem camiamızın içinde “kanarya hakem” diye bilinenler de var. Halen Türkiye liglerinde maç yönetiyor bu hakemler. Şimdiye kadar adamın yönettiği 26 Fener maçında Fenerbahçe’nin 24 galibiyeti, bir mağlubiyeti ve bir beraberliği var.

Geçen sene bu hakemi bütün gazeteler yazdı. Dillere destan oldu.

Her sabah Özgürlük parkında eski MHK Başkanı Hilmi Ok ağabeyimizle konuşur, maçları ve hakemleri tartışırım. Hilmi ağabeye ve Bağdat caddesinde gördüğüm Ertuğrul Dilek ağabeye, “Hocam sahada duruşunuz seyirciye güven veriyordu.

Şimdiki genç hakemlerimiz  maalesef çoğu maçlarda eyyam yaparak, bir sonraki haftaya maç almaya çalışıyorlar.”dedim. 

Evvelki hafta da Ordu-Beşiktaş maçında son dakikalarda Orduspor’un penaltısını veremeyen hakem (verseydi Beşiktaş’ın süper finale kalması tehlikeye girebilirdi)

Kamil Abitoğlu, Galatasaray-Sivasspor maçında da Galatasaray’ın penaltısını vermeyerek elenmesine sebep oldu.

Bunlar hiç yorum yapılmayacak kadar açık penaltılardı.

Geçen hafta Galatasaray-Trabzonspor maçında hakem Cüneyt Çakır (Fenerbahçeli olduğu biliniyor) bir maçta nasıl futbolcular ve taraftar gerilir, sinirlendirilerek oyundan düşürülürün dersini verdi. Trabzon ceza sahası içinde Necati yaka paça yere indirildi.

Cüneyt Çakır es geçti.

Avrupa’da çok güzel maçlar çıkaran Cüneyt Çakır Türkiye’de resmen dökülüyor.

Şimdi bütün amaç, Galatasaray fazla arayı açmasın, süper final heyecanlı geçsin, şike iddiaları nedeniyle dekoder satamayan Digitürk para kazansın.

Ayrıca, şike iddiaları nedeniyle bir türlü karar veremeyen Futbol Federasyonumuzun eyyamcı tutumunu da üzülerek izliyorum. Futbol Federasyonun zamana oynayarak sürekli kararı ertelemesi Türkiye’nin başına çok dert açacak.

Bu gidişle UEFA, “kardeşim madem ki, siz oyunu kurallarına göre oynamıyorsunuz, en az üç sene milli takımınız ve kulüp takımlarınız Avrupa kupalarında yer almayacak” diyerek, Türkiye’yi cezalandıracaklar.

Şike iddiaları nedeniyle mağdur olan Fenerbahçe’yi başta medya olmak üzere

Hakemler, Futbol Federasyonu ve Digitürk televizyonu pohpohlayıp duruyorlar.

Medyanın derdi daha fazla satmak, hakemlerimiz bir yerlere yaranarak daha fazla maç almak, Federasyon Fenerbahçe’yi karşısına almamak, Digitürk daha fazla dekoder satmak için eyyam yapıp duruyorlar.

En acı olanı, futbolda etik kuralların uygulanmasını isteyen Galatasaray’ın üvey evlat muamelesi görmesi.

Bu nedenle, Allah rızası için, yazılı ve görsel medyayı, hakemlerimizi, Futbol Federasyonumuzu ve Fenerbahçe televizyonu gibi görev yapan Digitürk Televizyonunu insafa ve dürüst oyuna davet ediyorum.

Ayıp oluyor, ayıp….