Medeni Kanun, 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girdi.

Dün, Medeni Kanun’un 93. yıldönümünü kutladık.

Medeni Kanun, İsviçre’den örnek alınarak düzenlenmişti, çünkü İsviçre, dünyanın en medeni ülkelerinin başında geliyordu. Asri ve medeni, yani çağdaş ve uygar bir ülke olacaksak, insanlığın binlerce yıllık deneyimlerinden yararlanmamız ve bu alanda yol kat etmiş ülkeleri örnek almamız son derece doğaldı.

*

Devrim ustası, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ulusuna, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmayı hedef olarak göstermişti.

Bunun yolu da, öncelikle kapsamlı bir çağdaşlaşma ve uygarlaşma projesini hayata geçirmekten geçiyordu.

Her şeyden önce de, kadın-erkek eşitliğini sağlamak ve nüfusun yarısını oluşturan kadınların da, tam olarak ekonomiye, sosyal hayata, kültür ve sanata, spora katılmalarını sağlamak gerekiyordu.

Medeni Kanun’la birlikte, insan hakları ve eşitlik açısından çok önemli ilerlemeler gerçekleştirildi. Aile ve miras hukuku, eşitlik esasına göre düzenlendi. Toplumsal yapı, uygar ülkelerin uyguladıkları prensiplere göre şekillendirildi. Özellikle kadınlara tanınan haklar bakımından, toplumun yüzü aydınlatıldı, önü açıldı.

*

Elbette, yasal bakımdan tanınan bir takım hakların, günlük hayatta tam da geçerli olamadığını, kadınların en azından bazı konumlarda ve bazı çevrelerde ikinci sınıf insan muamelesine tabi tutulduklarını bilmiyor değiliz.

Ama, bu yasal çerçeve de, daha 93 yıl önce belirlenmemiş olsaydı, ülkemiz şimdi nasıl bir görünümde olurdu acaba?

Kâğıt üzerinde “eşitlik” söz konusu olduğu halde bugün yaşanan kâbusları göz önüne alınca, yasal güvencenin de olmadığı bir atmosferi, doğrusu düşünmek bile istemiyoruz.

Atatürk’ün çağdaşlaşma devrimini anlamamakta ısrar ederek bu noktalara geldik. Büyük Önder’in kadına tanıdığı hakları birer birer geri alabilmek için, ne yazık ki büyük çabalar gösteriliyor. Ve bütün bunlar da, yine ne yazık ki, manevi değerlerin istismarı yoluyla yapılıyor.

Ama, Atatürk aydınlığını yok etmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğine, her şeye rağmen bütün kalbimizle inanıyoruz.

Medeni Kanun’un 93. yılında, Yüce Atatürk’ü bir kez daha saygıyla, şükranla anıyoruz.