Dünkü yazımda, “Tarikatlar nedir, ne değildir” demiştim.

Okurum Teoman Tarık Tatar; yazım için teşekkür etmiş, şunları yazmış.

“…. Dünkü yazınızda dillendirdiğiniz, Uzay Çağında olmaması, yaşanmaması gereken tüm saçmalıklar, ülkemiz dinamikleri yerli yerine oturmadan; toplum, henüz istenen eğitim ve kültür düzeyine eriştirilmeden; zamansız bir şekilde, ‘çok partili düzene’ geçirilmesinin sonucudur.

Nitekim Demokrat Parti İktidarıyla birlikte, Atatürk ilkelerinin pek çoğu ters yüz edilmiş; kapatılan tekke ve zaviyelerin yeniden açılmasıyla da; bugün yaşadığımız pek çok tatsız olayın zemini hazırlanmıştır.

Sizin de yazınızda belirttiğiniz gibi dış mihraklar tarafından kurdurulup, desteklenen, yüce İslam Dinini ve ülkemizi bölüp, karıştıran ve de hiç bir şey üretmeyen bu asalak oluşumlar, bu ülkenin ayak bağıdır.

İlişikte gönderdiğim İsmail Dinçer’e ait yazı da bunu anlatmaktadır.

Köşenizde yer vermeniz dileğiyle…”

* * *

Sevgili Okurum T.Tarık Tatar’ın gönderdiği yazı, çok uzun bir yazı olduğu için özetlemek durumunda kaldım.

İşte o yazı…

“… “Lordum, o adam yarın yeni bir devlet kuruyor”, dedi, Lordun danışmanı…

‘Kursun’ dedi Lord; ‘Osmanlıyı nasıl içten içe çökertip, yıktıysak; yakın zamanda o adamın kurduğu, ülkeyi de içten içe yıkar, parçalarız.

Osmanlıyı yıkmak uzun sürdü, ama bunları daha kısa sürede yıkarız, çünkü Osmanlının içine soktuğumuz o fitne, hâlâ onların içinde…’

- Ama Lordum, bu adam çok zeki ve çok güçlü.

- Onunu zeki ve güçlü olmasının hiçbir önemi yok; sonuçta tek bir adam o.

- Ama Lordum, gücünü ve enerjisini etrafına yansıtabilen güçlü bir lider o.

- ‘Güç, kuvvet’ için birlik ve beraberlik gerekir.

Günümüz Türklerinde, öyle ciddiye alınacak bir birlik beraberlik yok ki. Zaten öyle bir birlik, beraberliğin olmasına biz izin vermeyiz. Birbirlerine girmesi yakındır.

O adamın kurduğu mecliste, bizim amaçlarımız doğrultusunda düşünen ve davranan ve de bizim adamımız olan onlarca insan var.

- Ben sizin gibi düşünmüyorum Lordum. Türkler, yurtsever ve zeki insanlar. İçlerine soktuğumuz ajanlarımızı en kısa sürede bulup, çıkarıp, pasifize edeceklerdir.

- Bunların hepsi tarafımızdan düşünülmüş, haritalar ona göre çizilmiştir. Biz bu çizgileri günü geldiğinde kullanmak için öyle çizdik.

Mezhepçilik, tarikatçılık, cemaatçilik, Alevi / Sünni, Kürt / Türk ayrımları da günü geldiğinde kullanmak üzere diri tuttuğumuz etmenler.

Bu cemaat ve tarikatları kuran ve onların her birini ayrı ayrı destekleyen zaten bizim atalarımız.

Tarafımızdan oluşturulan tüm bu yapay oluşumların içinde onlarca adamımız var.

Onları yönlendiren biziz. Onlar, “senden benden, senden değil benden” kavgalarıyla, ülkenin yıkılmasında en büyük etken olacaklar..

- Peki Lordum, Atatürk’ü destekleyenlere nasıl engel olacaksınız? Gelecek nesillerin, onunla ilgili sevgileri, onu örnek almaları ne olacak?

- Atatürk’ü dinsiz, kâfir, deccal olarak göstereceğiz.

O adamı, bazı hocaların kitaplarında, sohbetlerinde dinsiz, kâfir, deccal ilan ettirerek, Halk’ın kafasını karıştıracağız.

Cemaat ve tarikatların önde gelenlerinin her fırsatta, Atatürk’ü karalamalarını sağlayacak; onun dinsiz, deccal olduğunu akıllara kazıtacağız.

Zaten bir ülkeyi yıkmak istiyorsan önce vatanseverlerini yok edecek, birbirine düşürecek, içlere ayrımcılık, kin nefret sokacaksın. Biz de onu yapacağız, vatanseverleri küçük düşüreceğiz, Halk'ın gözünde onları dinsiz gibi göstereceğiz.

- Peki Lordum, bu ayrımın bilincine varan zeki Türk çocukları ne olacak?

- O da sorun değil… Zeki dediğin o çocukları da önce kendi kurduğumuz okullara alarak, beyinlerini yıkayacak; sonra da onları kendi ülkelerimizin üniversitelerine alıp, kendi ülkemizin çıkarlarına hizmet ettirteceğiz.

- Bence Türkleri hafife alıyorsunuz Lordum, Türkler bu oyuna gelmez.

- Gelir mi, gelmez mi göreceksin. Dünya’da Türkler kadar kolayca birbirine düşürülen ve birbirleriyle kavga eden bir başka ulus yoktur. Türkler, birbirlerinin kurdudur. Tarih çöplüğü, birbirinin altını oyan, birbirleriyle savaşıp, birbirini çökerten (ve hatta yok eden) nice Türk Devletleriyle doludur.”

* * *

Okurum Sayın Tatar’ın gönderdiği yazı, bu minvalde devam ediyor ve Sayın Tatar, halkımızın azımsanmayacak sayıdaki bir bölümünün “Arap kültürünü, din sandıklarını” savlıyor.

Yazısının sonunda da; “Kurtuluş, hepimizin birer Atatürk olup, Atatürk gibi düşünmesinde…” diyor.

Çok da doğru söylüyor.

Batı Dünyasının, uzayda koloniler kurma yarışında olduğu, uzay çağında; halkımızın azımsanmayacak sayıdaki bir bölümü, çöl bedevileri gibi yaşamaya özeniyor ya da özendiriliyor.

Kolay kurulmadı bu ülke.

Bir an önce silkinip, kendimize gelmek; gerçekleri görmek durumundayız.

Mehmet Emin Yurdakul’un dediği gibi; "Arapça isteyen Urban’a (Arabistan’a) gitsin/ Acemce isteyen İran’a gitsin/ Frengiler Frengistan’a (Avrupa’ya) gitsin/ Ki biz Türk’üz, bize Türklük yaraşır."