Değerli değersiz, iyi kötü birbirine karışmak, çok karışık bir durum ortaya çıkması, diye açıklıyor Türk Dil Kurumu.

O zaman;

Damat haklı!

Bakın ülkemizde yaşananlara…

Kimisi ödüllendiriliyorken,

Birileri cezalandırılıyor

Oysa ki

Anayasa’mızın 26. Maddesi, “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar” demektedir.

Her yazdığımız, çizdiğimiz, hatta konuştuğumuzun hakaret kapsamına alındığı dönemdeyiz.

En son Antalya’da sokak röportajı verirken ülke ekonomisini ve iktidarı eleştiren yurttaş önce ev hapsine alındı. Daha sonra da tutuklandı.

Devlet Bahçeli;

Erdoğan’ı Yüce Divan’da yargılatmazsam namussuzum, dedi

Sonuç; iktidar ortağı oldu.

Süleyman Soylu;

Erdoğan’ı Yüce Divan’da yargılatmazsam namerdim, dedi

Sonuç; Bakan oldu.

50 kişilik ölüm listem hazır diyen Sevda Noyan,

Serbest!

Tecavüzcü Musa,

Serbest!

Cumhurbaşkanını eleştiren vatandaş,

Tutuklu!

Gerçekten damat haklı!

At izi…it izine…