“Gavur icatlarından yapanlar”

Geçtiğimiz günlerde televizyon ekranlarında farklı bir haber yer aldı. Önemsiz olduğundan kimse ciddiye almadı. Öncelikle gündemde yer alan haberlere benzemiyordu. Hiç bir etkili, yetkili çıkıp konuyla ilgili bir açıklama yapmadı. Aslına bakarsan kimsenin işine yaramadığından bir anlamı yoktu!
Balık hafızası denilen hafızaya takıldığından aynı gün unutuldu. Haber yayını yapan internet sitelerinde aynı haber yer aldı. Kaç kişi ülke sorunlarını tartışırken bu haberi anımsadı? Kaç köşe yazarı köşelerine bu konuyu taşıdı? Başta teknolojiyle uğraşan kurumlarımız, üniversitelerimiz lütfedip; bu konunun aslı astarı nedir diye sormadı!
Boşuna kafa yormak, işte buna denir. İşi gücü olmayan; parası çok, zamanı belki de aklı yok olan birisi araştırıp deneyler yaparak bir şeyler icat etmiş. Suyun kimyasal özelliklerinden yararlanıp hiçbir enerji kaynağı kullanmadan evleri ısıtacak bir sistem geliştirmiş. Isınmak için enerji harcamaya gerek yok. Sadece ısıtılan sıcak suyun evin içindeki peteklerde dolaşımını sağlamak için günlük iki liralık elektrik enerjisi harcamaları yeterli.
Bu buluşun sayesinde ister fosil yakıtlardan, ister temiz yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerji kullanılmıyor. Başka bir deyimle ısınmak için para harcamaya gerek kalmıyor.
Aynı anlayışı yansıtan haberler farklı zamanlarda farklı haber kaynaklarında yer aldı. Benim anımsayabildiklerim, bilmediklerim yanında devede kulak sayılır:
Birisi çıkıp bor madeninden yakıt üretmiş. Bir kilo yakıtla 19.000 km. yol alınabilen yakıt hangi gerekçeyle araçlarda kullanılmıyor, bilen var mı?
Bir başkası suyun kimyasal özelliklerinden yararlanıp; deterjan, yumuşatıcı, beyazlatıcı, kireçlenmeyi engelleyen ürünleri kullanmadan çamaşır yıkayabilen çamaşır makinesi üretmiş. İki binli yılların başlarında üretilen bu makineyi dünyanın hiçbir yerinde çamaşır makinesi üretimi yapan hiçbir üretici patent alıp bu makinelerden üretime geçmemiş. Diğer haberlerden tek farkı bu icat yabancı bir ülkede gerçekleştirilmiş olmasıdır.
Bu Kimya nasıl bir şeymiş, bir çıkıp ev ısıtacak sistem geliştiriyor. Biri çıkıp çamaşır makinesi üretiyor. Kimya mühendisleri, kimya öğretmenleri işsiz kalıyor!
Yabancı bir ülkenin lisansıyla ülkemizde farklı markalarda otomobil üretimine geçildi. Bunlardan …… Marka otomobilin araştırma- geliştirme servisinde (Arge) çalışan mühendisler, geliştirdikleri yeniliklere uygun olarak deneme üretimi yaparlar. Yeni ürünler, mühendislerin istedikleri gibidir. Firma sahiplerinin kararları çok ilginçtir. Yapılan araştırmaların sonuçları, harcamalar yok sayılıp yeni sisteme uygun otomobil üretimi durdurulur!
Konuyla doğrudan ilgisi yok ama yine de yazalım. Çalıştığı kurumda yapılan büyük bir yolsuzluğu açığa çıkaran görevli başka bir kuruma sürgüne gönderilir. Daha sonraki yıllarda benzer haberler duyulmaz olur.
Bir başkası çıkar, Tunceli’de Munzur’a baraj yapmak yerine kaynağından alınacak suyun başka şehirlere taşınıp temiz içme suyu olarak kullanılmasını önerir. Yaptığı çalışmaya göre su taşınırken elektrik enerjisi üretilecek. İnsanlar doğal temiz su içecek. Derelere bir miktar su verilip dere yataklarının kuruması engellenecek.
Yıllarca ülkemizde üretilen Devrim arabalarına benzin konmadığı için üretiminden vaz geçildiği bizlere söylendi. Anlatılan masala bizler inandık. Sudan nedenlerden dolayı ülkemizde iki büyük iş adamı, haddini bilmezler tarafından öldürülmüştü. Aselsan mühendisleri sözleşmiş gibi peş peşe intihar ettiler.
Daha önceki yıllarda aç karınlarını doyuramayanlar uçak üretmeye kalkışırlar. O yılların ileri teknolojisi ile üretilen uçakları tutup başka ülkelere de satarlar. Daha sonraları birileri çıkıp pahalı yerli üretim yerine yurtdışından daha ucuza uçak aldılar.
Neyse bunların aslı astarı olmayan dedikodular. Aklı başında olanlar, böyle saçmalıkları duyduğunda gülüp geçerler. Yeri geldiğinde bir simit bile karın doyurur.
Diğer taraftan bu yazılanların hiçbir karın doyurmaz!