Güne, sözleri Ahmet İlkan San’a, bestesi Coşkun Sabah’a ait Kürdi şarkıyı Coşkun Sabah’tan dinleyerek başladım.

Bu akşam içimde hüzün var,

Gözümde canlandı anılar…
Ağlamak istiyorum, haykırmak istiyorum,

Bu akşam içimde hüzün var…
Sensiz geçmiyor bu akşamlar,

Gönlümde dinmiyor arzular…
Kavuşmak istiyorum, sarılmak istiyorum,
Bak bizi bekliyor anılar, / Anılar, anılar…
Şimdi gözümde canlandılar, / Anılar, anılar…
Beni bu akşam ağlattılar…

 

Murathan Mungan diyor ki;

Bilmem ki; “karşılaşsak bile hatırlayabilecek miyiz birbirimizi yeniden?

İkimiz de, artık bir başkasıyken…”

1963 Çorum lisesi mezunu arkadaşlarımızdan ayrılalı tam 50 yıl olmuş. Belki, sokakta görsek birbirimizi tanımayacağız.

Coğrafya öğretmenimiz Orhan Oktar (Tas) lise sonda, “çocuklar,  gün gelecek hepiniz liseden mezun olacaksınız, üniversiteye gireceksiniz, evleneceksiniz,

çoluk çocuğa karışacaksınız” derdi.

Çok şükür hepsi de oldu. Koskoca bir yarım asır geçti aradan.

Lise sonda 18, 19 yaşlarında gençlerken, şimdi 68-69 yaşlarında koca insanlara dönüştük. Elli yıl içinde ruhen, bedenen bin bir değişime uğradık.

2001 veya 2006 yıllarında Çorum lisesinin bahçesinde yapılan bir toplantıda Avukat

Arif Damar ve Adnan Çırakoğlu ile görüşürken, arkadaşlara, “Afif Yüncü’ye bakın

ne kadar değişmiş” diyerek yanına giderken, Adnan Çırakoğlu” Mehmet’ciğim o Afif değil, Çorum Valisi Atıl Uzelgün” demişti.

Maalesef, Afif Yüncü kardeşimiz vefat etmiş. Allah rahmet eylesin.

Japon bilge Hitamara, yılların insan bünyesindeki tahribâtını şöyle dile getirir.

Ne zaman karşısında dursam aydınlık aynaların,

Çıktığını görürüm karşıma yaşlı bir yabancının...

1963 Çorum Lisesi mezunu arkadaşlarımla 25 Mayıs 2013 Cumartesi günü saat 10,00’da Çorum lisesinde toplanarak 50. Mezuniyet yılımızı kutlayacağız.

1963 mezunu 131 arkadaşımızdan 115’i hayattaymış. Çorum Atatürk Lisesi Müdürü H. Hüseyin Hastaoğlu, Avukat Adnan Çırakoğlu, Eczacı Adnan Sabuncu, İskilipli öğretmen İsmet Kasımcan ve Resim öğretmeni Müjgan Serim’in yardımıyla 85 arkadaşımıza ulaşabildik.

Telefonla görüştüğüm arkadaşlar, koskoca elli yıllık bir aradan sonra sınıf arkadaşlarını görebilme ümidi ve heyecanıyla yaşadıklarını söylüyorlar.

İnanın ben de, üç yıl aynı havayı teneffüs ettiğimiz, aynı sıraları paylaştığımız arkadaşlarımı çok merak ediyorum.

Çorum lisesinde öğretmenlerimden ve arkadaşlarımdan aldığım feyzle, yaşadığım elli yılda hayata bakış açımı şöyle yorumluyorum.

Hayatı geç kavradım, olanı kader sandım.

Olmayanla savaştım, tekâmülde zorlandım.

Kader alında değil, akılda şifrelenmiş,

Ömrüm hazana erdi, yaşadıkça anladım…(Mehmet Özata)