Karacaoğlan der ki, bakın olana / Ömrümün yarısı gitti talana,

Sual eylen bizden evvel gelene, / Kim var imiş biz burada yoğ iken?

Ben de çok meraklı bir adem olarak, bizlerden evvel gelen giden ahbaplara selam tarzında yazılan mezar taşı esprilerini çok severim.

Bu nedenle Adnan Ersan’ın “Mezar Taşı Esprileri” adlı kitabı başucumdan eksik olmaz ve beni çok güldürür. Sizlere de tavsiye ederim. Hayatın koşuşturmaya dayalı telaş, endişe ve kargaşasında biraz da böyle takılmak ruhuma iyi geliyor.

Müzik kadar gülmek te ruhun gıdasıdır.

1-Sonunda ölüm var ölüm, ölün de görün. Dua etmeden geçerseniz ölümü görün.

2-Lutfen, arkamdan kapıyı kapatın ve dünyanın ışıklarını söndürün.

3-Kim demiş kırmızı ışıkta geçilmez diye? Rahmetli geçerdi.

4-Ölüm kalıtsaldır. Rahmetli de annesi ve babası gibi öldü.

5-Kendine ait bir toprağı olsun isterdi, sonunda muradına erdi.

6-Doktoru hava değişimini tavsiye etmişti, dünyasını değiştirdi.

7-Allah’ın emri Peygamber’in kavli ile Azrail’e verdik.

8-Ziyaretime gelen yalancı dostlar, gece yatısına da beklerim.

9-Apartmanın asansörü geliyor mu diye boşluğa bakmıştı. Geliyormuş…

10-Dünyada sığınacak bir yer bulamadı, sonunda Yaradan’a sığındı.

11-İlgi istiyordu bu arzusuna ölünce kavuştu. El üstünde taşıdılar.

12-Kendisini değiştiremeyince dünyasını değiştirdi.

13-Tanrı Türk’ü korumadı.

14-Verilmiş bir sadakası yoktu.

15-Heyyyy… yoldan geçenler, elbet bir gün görüşeceğiz.

16-Kibar bir adamın mezar taşı.”Sizleri ayakta karşılayamadığım için özür dilerim.”

17-Çapkın adamın mezar taşı. “Artık karısı geceleri nerede olduğunu biliyor.”

18-Temel’in mezar taşı.”Hastayım, diyordum inanmıyordunuz. N’oldu şimdi?”

19-Kılıbık adamın mezar taşı.”İlk kez karısından habersiz bir başka yere gitti.”

20-Pazarlamacının mezar taşı.”İyi fiyat verilince ruhunu Azrail’e sattı.”

21-Ağzı bozuk adamın mezar taşı.” Burada yatan tosun, ziyaretçiye kosun”

22-Tiyatrocunun mezar taşı,Tanrı’nın yazıp yönettiği oyunu oynadı,sahneyi terk etti.

23-Hayatımı kaybettim. Hükümsüzdür.

24-Suçu çok ağırdı. Ömür boyu dünyadan uzaklaştırılma cezası aldı.

Merzifon’lu Sıtki Baba, namı diğer Esrar Dede’nin şu dörtlüğünü de çok severim.

Ben Adem’den evvel çok geldim, gittim,

Yağmur olup yağdım, ot olup bittim,

Bülbül olup Firdevs bağında öttüm, (Firdevs bağı= Cennetde bir bağ)

Bir zaman gül için hârâ düş oldum… (Hâr= Diken, ateş) )

13. yüzyılda yaşamış halk ozanı Aşki, ölümü ciddiye alanlara şöyle seslenir.

Veren de O, alan da O, senden ne gidecek?

Telâşını görenler can senin zannedecek,

Ademoğlu âleme üryan gelir, üryan gider,

Nâle-vü efgânla giryan gelir, giryan gider…

(Üryan=Çıplak, Nâle= inlemek, Efgan= feryat, bağırma, Giryan=Göz yaşı, ağlama)

Yaşamayı çok sevdiğim için ben de ölünceye kadar yaşayacağım.

Ağlayarak gelmişim gülerek gitmeliyim,

Kâinatın dünyanın sırrına ermeliyim,

Bir ömür yetmez bana bin ömürdür dileğim,

Geldikçe gitmeliyim gittikçe gelmeliyim…(Mehmet Özata)

BAADDİN ESPRİLERİ

1-Biraz hoşgörülü olun. Çünkü karşılaştığınız herkes hayatta en az sizin kadar zorlu bir mücadele veriyor. (Platon)

2-Üçü bir arada kullanıyorum. Hep iyi geliyor. 1) Dua, 2) Sabır, 3) Şükür.

3-Ölmek için çok genç, yaşamak için telaşlıydık.

4-Kişi elbisesiyle ağırlanır, aklıyla uğurlanır.

5-Aptal kadınlar kocalarına köle muamelesi yaparlar, kendileri de kölenin karısı olurlar. Akıllı kadınlar kocalarına kral muamelesi yaparlar, kendileri de kraliçe olurlar.

6-Tanrı bize iki yuvarlak organ verdi. Biri düşünmek, diğeri oturmak için. Başarı hangisini kullandığımıza bağlıdır. (Ann Landers)

7-Hayat hissedenler için bir facia, düşünenler için ise bir komedidir.

30 Haziran 2021