"Şunları bir araya toplayayım. Bir güzel muhabbet edelim" diye düşündüm.

Mutfak işinden de anlarım. Donattım sofrayı.. Bayağı uğraştım..Hepsinin, ayrı ayrı

ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim..Bayağı da para gitti. Birinin yediğini öbürü yemez..Ötekinin içtiğini beriki içmez...Dört kişilik sofra kurdum. Mumları da yaktım. Bak hepsi, kuru fasulye  severdi.. Hatırladım. Müziği de ayarladım.. Geldiler.

Yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.

Kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.

Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.

Kırk yaşım, ikisinin de salak olduğunu söyledi. Yatıştırayım dedim.

"Sen karışma moruk" dediler. Büyük hır çıktı. Komşular alttan üstten duvarlara vurdular. Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı. Evin de içine ettiler.

Bende kabahat. Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine!

İçimizde hep varolan, ancak bencilliğimiz ve sevgisizliğimiz nedeniyle dostlarımıza vermekten kaçındığımız aşağıdaki güzel hediyelerle dostlarınızı yüceltin. Mübarek Ramazan ayında sadakanız olur.  Sizi eksiltmez, aksine çoğaltır ve güzelleştirir, ibadet yerine geçer. Bu insani değerler alanı da, vereni de iyileştirir.

SEKİZ (DOĞAL)

GÜZEL HEDİYE

DİNLEMEK... Dostlarınızı can kulağıyla dinleyin. Sözünü kesmeden, hayal kurmadan, vereceğiniz cevabı düşünmeden. İnsan insanın zehirini alır.

SEVGİ... Kucaklama,  öpücük, sırt sıvazlama ve el teması konusunda cömert olun.

Bu küçük hareketler, aileniz ve sevdiklerinize olan sevginizi göstermenizi sağlar.

KAHKAHA... Fıkra anlatmak, neşeli hikayeleri paylaşmak. Bu armağan, "Seninle birlikte gülmeyi seviyorum" anlamına gelir.

YAZILI BİR NOT... Bazen basit bir "Yardımın için teşekkürler" notu, ya da belki bir şiir... Kısa, elle yazılmış bir not, bir dörtlük, bir ömür boyu anımsanır.

İLTİFAT... Basit, içtenlikle söylenen bir söz; "Bu renk sana çok yakışmış", "Harika  bir iş çıkardın","Yemek nefis olmuş" gibi sözler, karşınızdakini çok mutlu eder.

İYİLİK... Arada bir, dostlarınıza hoş, nazik bir jest yapın. İyilik insanlık sanatıdır.

YALNIZLIK... Bazen tek istediğimiz yalnız kalmaktır. Bu anlara duyarlı olun ve ihtiyacı olana yalnız kalma armağanını verin.

NEŞELİ BİR YAPI... Birine tatlı bir söz söylemek gibisi yoktur. Selam vermeyen veya teşekkür etmeyen birisini izleyin, farkı -kesinlikle- farkedersiniz.

Ben bu yazımı okuyanlara bu hediyeleri verdim kabul ediyorum. Sizler de dostlarınızla bu güzellikleri paylaşarak, onlara “ iyi ki, varsınız” diyerek, teşekkür edin.

Bu konuda bir de Yunus’u dinleyelim. Bakın ne güzel söylemiş.

 

Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül,

Bir küçük meyve için, dalı incitme gönül.

Başın olsa da yüksek, gözün enginde gerek,

Kibirle yürüyerek, yolu incitme gönül!

 

Mevlâ verince azma, geri alınca kızma,

Tüten ocağı bozma, külü incitme gönül.

Dokunur gayretine, karışma hikmetine,

Sahibi hürmetine, kulu incitme gönül.

 

Sevmekten geri kalma, yapan ol, yıkan olma.

Sevene diken olma, gülü incitme gönül.

Konuşmak bize mahsus, olsa da bir güzel süs,

Ya hayır de, ya da sus, dili incitme gönül… (Yunus Emre)