Son 10 gündür heyecanlı bir dizi film izliyoruz. Nefeslerimizi tuttuk, acaba filmin sonu nasıl bitecek? Kim iyi adam rolünde? Kim kötü adam rolünde? Henüz kestiremiyoruz. Yalnız film çok heyecanlı, başımız dönüyor. Arada alt dudağımızı ısırdığımız oluyor. Arada “vay anasını sayın seyirciler” dediğimiz.

Kimine göre “Suç örgütü lideri”, kimine göre “organize suç örgütü lideri”, kimine göre “mafya lideri”, İçişleri Bakanı’na göre “pislik” sıfatları ile anılan bir kişi konuşuyor. Gündemi belirliyor.

Youtube’a giriyoruz bu kişi.

Televizyonu açıyoruz bu kişi.

Gazete manşetleri bu kişi.

Açıkoturumlar, yorumlar, haberler bu kişi.

Bu kişi kim? Bir dönem iktidarın kayıtsız kaldığı bu kişi “binlerce kişi ile” miting bile yapıyordu... “Akademisyenlerin kanı ile duş alacağız” tehditleri savuruyordu. Kendi deyimi ile “iktidarı destekliyordu”…

Filmin derinliğini sıradan insanın bilmesine olanak yok. Acaba ne filimler dönüyor da işler buralara geldi? Kim nerede, ne yanlış yaptı? Pandoranın kutusunu açan sebep nedir? Biz de sadece soruyoruz. Sorular sorular sorular, sorular beynimizi kemiriyor. Verilen yanıt yok, olan da tatmin etmiyor: “Kral çıplak”

Sayın İçişleri Bakanı’nın çuvalla iddiaya verdiği yanıt “Pislik”, “ Böylesi gelişmeyi bekliyordum” şeklinde . “Pislik” soruların yanıtı değil. Gelişmeyi beklediğinize göre, demek ki bir ilişki ve temas varmış ki bekliyordunuz.

Salgında ortalama 300 canımız gidiyor, unuttuk.

Ekonomi dibe vurmuş unuttuk.

İşçi geçinemiyor, emekli sefil, esnaf kan ağlıyor, işsize, yardıma muhtaç olanlara, Allah sabır versin, hepsini unuttuk. Varsa heyacanlı dizi, yoksa yine aynı dizi.

Doğrusunu sorarsanız Ay’a gitmeyi, Kanal İstanbul’u, aşı olmayı da unuttuk.

Peki, dizinin baş rolünde oynayan kişi Sedat Peker’in destekçileri kim.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya göre; "Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var...Meral Akşener gibi ablan var... Ali Babacan gibi kardeşin var...Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Birgün gibi gazeten var...Cumhuriyet gibi gazeten var... Sözcü gibi yayın organın var"…

Ne diyelim, haksız değil, toplumun gülmeye de gereksinimi var.

Dizi heyecanlı, fakat bütün gerçek Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek’in şu sözlerinde gizli:

“Binde biri bile doğruysa felaket ve sıkıntıdır.”

Söz bitti; Açıklamaların yüzde kaçı doğru?