Bugün Mayıs’ın 6’sı… Bir Hıdırellez günü…

Ve de üç gencin idam edildiği bir gün…

Öyle ki, bu toplumun hafızasından hiç mi hiç silinmeyen ve de hiç mi hiç silinemeyen bir gün.

Zaten bu ülkede iki idam hiç unutulmaz olmuştur.

-Biri Menderes ve iki bakanının idamı…

-Diğeri Deniz ve iki arkadaşının idamı…

Birinin üzerinden 59 yıl geçti, diğerinin üzerinden 48 yıl. Ama unutulmadı, unutturulamadı bu idamlar.

-Menderes ve iki bakan arkadaşının idamını Milli Birlik Komitesi onaylamıştı.

-Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamını TBMM onayladı.

O günün meclis aritmetiği; Genel Başkanı Süleyman Demirel olan AP’nin 256, Genel Başkanı İsmet İnönü olan CHP’nin 143 ve diğer partilerle bağımsızların toplamı 51 olmak üzere 450 milletvekili idi.

Ama bu üç gencin idamına, “HAYIR” diyen yalnız 48 el kalkmıştı.

Ve de o gün mecliste, “3’e 3” diyen intikamcı bir tablo oluşmuştu.

***

Ve 1972 yılının 6 Mayıs sabahında gözü yaşlı üç baba vardı, Ankara'nın Karşıyaka Mezarlığı’nda.

Sabaha karşı Ulucanlar Cezaevi’nde idam edilen üç gencin babalarıydı bunlar.

Buruk bir yürek ve titrek elleriyle kefenleri araladılar son bir kez.

Sırayla öptüler oğullarını.

Sırayla dolaşıp yanaklarından öptükleri gençlerden biri 23, ikisi 25 yaşında idi.

-Üç baba, üç ölü üzerinde ayırım yapmadılar...

-Üç baba, üç ölü üzerinde bu senin, bu benim demediler...

-Baba yüreğinin sevecenliğini üçüne de eşit dağıttılar…

Ve aynı duygularla kucakladılar, üç ölü bedeni...

Ve 1972 yılının 6 Mayıs'ının sabahında...

Aynı duygularla indirdiler mezara, üç ölü bedeni...

***

Peki, ne demişlerdi bu gençler?

Bu konuyla ilgili her yazımda ifade etmiştim, ama bir kez daha hatırlayalım dediklerini:

-“Parasız Eğitim” demişlerdi.

-“Eşitlik, Özgürlük” demişlerdi.

-“İnsanca, Hakça Düzen” demişlerdi.

Ve de “Ne Sömüren Ne Sömürülen” demişlerdi.

-“Tam Bağımsızlık” demişlerdi.

-“Bağımsız Türkiye” demişlerdi.

-“Emperyalizme Hayır” demişlerdi.

Ve de yolumuz “Mustafa Kemal’in yolu” demişlerdi.

-“NATO'ya Hayır” demişlerdi.

-“Amerikan Üslerine Hayır” demişlerdi.

-“6'ncı Filo Defol” demişlerdi.

Ve de emperyalizmin, ülkemiz ve bölgemiz üzerindeki politikalarına ta o günden “HAYIR” demişlerdi.

Çünkü onlar, “bağımsızlık savaşı” üzerine inşa edilmiş, ağır bir bedel ödeyerek kurulmuş cumhuriyetin üzerinde, emperyal bir tahakküme itiraz etmişlerdi.

Çünkü onlar, giderek eritilen milli, sosyal ve politik bir şuuru yeniden uyandırmak istemişlerdi.

-Amaçları, kurucu değerleri yeniden ayağa kaldırmaktı.

-Amaçları, bu ülkenin gençliğinde bir kıvılcım uyandırmaktı.

İşte 1972’nin 6 Mayıs’ında, bu kıvılcım söndürülmek istenmişti.