12 Kasım’da başlayan İstanbul Kitap Fuarı 20 Kasım’da sona erecek.
Fuarda, yaklaşık 800 yayınevi ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) katılımıyla söyleşi, panel, şiir dinletileri ve çocuk etkinlikleriyle birlikte 300 etkinlik yapılacakmış.
Onur konuğu Almanya’nın 30 yayınevi ve 40’a yakın etkinlikle katılacağı fuarın “Onur Yazarı “  Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ionna Kuçuradi seçilmiş.
Şu anda Maltepe Üniversitesinde görev yapan Ionna Kuçuradi, insan hakları, insan felsefesi, etik gibi alanlara önem verip bu konularda çalışma yapmaktadır.
İstanbul Beylikdüzü’nde yapılan kitap fuarına, İstanbul’lu kitapseverler ve öğrenciler Metrobüslerle akın akın gelerek çok yoğun bir insan seli oluştururlar.
Okumayı, yazmayı seven bir toplum olmadığımız için bu ilgi çok hoşuma gider ama aldıkları kitapların ne kadarını okurlar, orası meçhul.
Ben Cuma günü fuara gideceğim.
Geçen yaz haftada bir kitap bitirerek kendi rekorumu kırdım.
Önce Serik lisesinden sevgili öğrencim Prof. Dr. Ayhan Aydın’ın “Hayat Neden Güzeldir?” adlı kitabını okudum. Ankara ve Hacettepe Üniversitesi mezunu olan Ayhan, İngilizce ve Eğitim bilimleri alanında yüksek öğrenim görmüştür.
Milli Eğitim Bakanlığının çeşitli komisyon kurullarında ve Dünya Bankasının  desteklediği eğitim projelerinde görev almıştır.
Yıllar önce İstanbul’da Atacan kolejinde yaklaşık 250 öğretmene verdiği bir konferans sonrası beni ve eşimi sahneye davet eden Ayhan,  “İşte benim ilhamımı aldığım Tarih öğretmenlerim Aktan ve Mehmet Özata’lar” diyerek bizleri onurlandırmıştı.
Eğitim bilimleri ve Felsefe hakkında yaklaşık 10 kitap yayınlayan Ayhan’ın kültürel donanımına ve engin dünya görüşüne hayran olmuş ve sahnede Ayhan için yazdığım şu dörtlüğümü okumuştum. 
Sevgili Ayhan, bir çaydın nehir olmuşsun,
Çoğalmış, donanmış bir deniz olmuşsun,
Hikmette ve felsefede kemâle ermiş,
Topluma ışık saçan bir beyin olmuşsun…(Mehmet Özata)
Daha sonra, Çorum Lisesi mezunu meşhur hemşehrimiz Soner Yalçın’ın, “Teşkilatın İki Silahşörü “ adlı müthiş bir kitabını okudum. “Biri Meşrutiyetin meşhur silahşörü Dede Yakup Cemil, diğeri Cumhuriyetin silahşörü torun Yakup Cemil”
Dede Yakup Cemil meşhur Bab-ı Âli baskınıyla tanınır. Torun Yakup Cemil ise 1980’lerde Türk diplomatlarını öldüren Asala adlı Ermeni terör örgütünün lideri Agop Agopyan’ı Atina’da bir vagonda öldüren meşhur milli kahramanımızdır.
Osmanlı İmparatorluğunun kaderini tayin eden meşhur İttihat ve Terakki Cemiyeti
ve Teşkilat-ı Mahsusa adıyla nam salan (şimdiki Milli İstihbarat Teşkilatı) meşhur istihbarat teşkilatını merak ediyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.
Soner Yalçın, Cemile Yalçın ve Mehmet Ali Yalçın'ın oğulları olarak 1966’da  Çorum'da doğdu. Anne tarafı Tercanlı, baba tarafı ise Horasanlıdır.
Annesi ev hanımı, babası ise gıda ticareti ile uğraşan bir tüccardır.
Üniversite eğitimini Hacettepe Sağlık İdaresi Yüksek Okulunda tamamladı. Daha sonra idarî bilimler konusunda yüksek tahsile karar verdi.
Efendi 1 ve Efendi 2 kitaplarıyla “Beyaz Türkler”i dünyaya tanıtan Soner Yalçın’ın kitaplarını zevkle okurum. Sizlere de tavsiye ederim.
Dün gece de Sabahattin Ali’nin meşhur “Kürk Mantolu Madonna” adlı kitabını bitirdim.
Sabahattin Ali’nin talihsizliklerle örülü yaşamı beni çok etkilemiştir. Hele Sinop cezaevinde yaşadıkları içimi yakmıştır. Hani şu Edip Akbayram’ın hüzünle okuduğu “Aldırma Gönül Aldırma” türküsü Sabahattin Ali’ye aittir ve beni hep ağlatır.
Başın öne eğilmesin / Aldırma gönül aldırma. 
Ağladığın duyulmasın  / Aldırma gönül aldırma …
Dışarda deli dalgalar/ Gelip duvarları yalar, 
Seni bu sesler oyalar / Aldırma gönül aldırma… 
16 Kasım 2016