Bu 128 milyar dolar rezervin Merkez Bankası kasasından nasıl buharlaştığını hala çözebilmiş değiliz.

Aslında bu buharlaşmanın ipuçları belli.

Nasıl, kime ve neden bu dolarların satıldığı da kayıt-kuyut altında.

Nedeni doları basan Matbaalar, basım aletleri ABD’nin elinde.

Yani dünyada bir doların dahi nerden nereye gittiği kayıt altında.

Kasanın başında ABD var ve bunu zamanı gelince kullanmak için de pusuya yattığı kesin.

Peki, ABD bu tabloyu biliyor da, Türk halkı neden öğrenemiyor?

Türk halkına bu 128 milyar dolarlık harcama (kılıfına uydurulmuş) neden izah edilmiyor?

Nedeni açık…

Türkiye ve yönetimin başındaki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bunun açıklanmasını istemiyor.

Belki zamanı gelmediği için.

Belki muhalefet partilerine koz vermemek için.

Belki de erken seçimim kapısını açmamak için.

Oysa Dokuzuncu Cumhurbaşkanı rahmetli Demirel, böyle dallı-budaklı ve karışık-kuruşuk durumlar karşısında bir karar alındığında “Devletin de ara sıra rutin dışı işleri olur” mealinde bir cümle sarf etmişti.

Yani “Milli yararlar” bahis konusu olunca, devletlerin de kuraldışı uygulamalar yapabileceğini ima etmişti.

Acaba bu 128 milyar doların çarçur edilmesi de “rutin dışı” bir uygulama sonucu ortaya çıkmış olamaz mı?

Olursa ve açıklanırsa yer yerinden oynar mı?

Şu anda akla gelen ihtimaller henüz ortaya dökülmüyor.

Oysa 128 milyar doların akıbeti, en azından AKP hükümetlerinde görev yapan eski başbakanlardan Davutoğlu, Hazine ve Maliyeden eskiden sorumlu olan Babacan ve son Maliye Bakanı (şimdilerde nerde olduğu dahi bilinmiyor) Mehmet Şimşek, bu tablonun, bu uygulamanın en azından nasıl oluştuğunu veya oluşmuş olabileceğini bilenlerin başında geliyor.

Uygulamanın nasıl başlandığını, daha sonra nasıl geliştiğini damat Albayrak da biliyor.

Bilmese istifa metninde “at izi, iti izine karıştı” ve “ Allah sonumuzu hayretsin” mealindeki veda cümlesini neden kullansın ki?

Davutoğlu-Babacan-Şimşek ve Albayrak , eğer varsa bu “rutin dışı” devlet uygulamasının nedenlerini tek tek açıklayabilirler.

Yer yerinden oynar mı?

Sanmam…

Nedeni?

Bunu sadece sayın Cumhurbaşkanı bilebilir.

Ülkemin, ülkemizin mutlak sahibinin, yani sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı-emri-izni-haberi-onayı olmadan, Saray’ın içinden kuş uçurtulmayacağını 82 milyon vatandaşımız biliyor.

Bilinmeyen bu buharlaşma “Zorunluluk” tan mı oldu?

Yoksa “kılıfına uydurulmakta” bir yanlışlık mı yapıldı?

Damat beyin mazereti var diyelim, adı üstünde hala DAMAT…

Ama sizler “kayıt dışı” değilsiniz.

Alo Babacan… Alo Davutoğlu… Alo Mehmet Şimşek…

Sesimi duyuyor musunuz?