2022’nin ilk haftası değil, ilk günü de değil, ilk saatlerinde sağnak şekilde zam yağmuru yağdı. Şaka değil, vatandaşlar neye uğradığını şaşırdı. Yeni yıla daha yeni girilmişti, vatandaş yeni yılı sevgi ve coşkuyla karşılayım derken, birden cumhuriyet tarihinin en yoğun zamları peşpeşe gelmeye başladı. Eh “bunda da bir hayır vardır” diyelim klasik deyimle. Kimbilir belki de iktidarın millete yeni yıl hediyesidir!

CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun bugünlerde kurumları ziyaret ediyor, durmadan geziyor olması, her nedense dünya liderimizi çok kızdırmış. Gerçi Merkez Bankası’nı ziyaret etti bir sorun olmadı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iktidardan aldığı güçle görüşmek istememiş. İçeriye de almadılar. Kılıçdaroğlu kapı önlerinde açıklamalar yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı da kapıya kara kilit vurmuş. Dünya Liderimiz kükremiş; “Bir daha hiçbir yere giremeyeceksin” diye. Haksız değil, ne de olsa memleket Ali Baba’nın çiftliği. Çiftlik sahibi “Özel mülktür girilmez” dediyse daha söz olmaz, o sözün üzerine ve o iş orada biter!!!

Dünya lideri hızını alamıyor, ana muhalefetin, hatta son kamuoyu yoklamalarına göre ülkenin birinci partisi olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alarak "Kamu görevlilerini tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı, bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi" diyebiliyor. Kısaca Sayın Kılıçdaroğlu’na “eşkiya” diyor. Devam ediyor; “Dürüst değil, kalibresi bozuk, cinsi, cibilliyeti bozuk”

Sahi bu nasıl bir dildir. Kulaklarımız bir defa olsun barış, sevgi, uygarlık sözcüğü duymaya hasret mi kalacak? 12 milyon oy alan partinin lideri eşkıya ise ülkemizde en az 12 milyon eşkıya var demektir, O halde “nice olur” bu memleketin hali. HDP’ye zaten “terörist” demişti, duruma göre 6 milyon da terörist var ülkede anlaşılan!!! Millet İttifakı adı üzerinde “zillet ittifakı” olarak nitelendirilmişti. Yine bilindiği üzere İYİ Parti Lideri Sayın Meral Akşener’i tehdit ederek “Daha bunlar iyi günleriniz” dediğini anımsıyoruz.

Kısaca bu pencereden bakınca ülkenin yarısı terörist ve eşkıya. Hal böyle olunca bütün kötülüklerin kaynağı da bunlar oluyor. Yirmi yıldır ülkeyi yöneten iktidar, eşkıyalığı ve terörü azdırmış anlaşılan. İktidar masum, o nas ne diyor ona bakıyor. “Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu” demişti. Fakat tam tersi oldu, faizler daha da yükseldi. Hep söylüyorum, neyi derlerse tersini yapıyorlar.

Yeni yılın ilk saatlerinde cumhuriyet tarihinin en ağır zamları geldi. Zamlar adeta sağnak yağış şeklinde. Maliye Bakanı Nebati Bey “gözlerime bakın ışık fışkırıyor” demişti. Oysa biz zam fışkırdığını gördük. Elektriğe yüzde 52-130 zam…Doğalgaza yüzde 25-50 zam…Köprülere yüzde 25 zam…Benzin litresi 13 liraya dayanmış. Doğalgaza zam, iğneden ipliğe herşeye zam. Köprü ücretleri artık çift yönlü ücretlendirilecek. Zam için gece saat 12’yi bile bekliyemediler. Çünkü ekonomistlerin yorumuna göre, zamlar 2021’e yazılacak. Bu nedenle “Yeni yıla iyi başladık” diyecekler.

İktidar aslında çözümü buldu. Zamları kendileri yapmıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP’lilere seslenerek, “Kim ne derse desin. Onun için sadece bizim yaptıklarımıza bakmayın. Biz kendimiz yapmıyoruz. Biz inanıyoruz ki bize yaptıran Allah’tır. Bize yaptıran Allah’tır. Bize yaptıran Allah’tır” diyor.

zam geldikçe “mutfakta yangın var” klasik deyimdi. Yangın şimdi evi sardı, yaşamın her alanında. “Zam yağmuru” başlığımız, aslında hafif kaldı. Buna “zam fırtınası veya zam kasırgası” demek gerekirdi.

Halkımıza geçmiş olsun. Eski yılı kur depremi ile kapatmıştık. Yeni yıla zam yağmuru ile uyandık. Hava ne zaman açacak? Güneş ne zaman doğacak?