Ticari işletme sahipleri veya şirket yöneticileri ticari faaliyetle ile ilgili olarak sıklıkla yurt dışına çıkmakta ve muhtelif harcamalar yapmaktadırlar. Söz konusu harcamaların Türkiye'de yasal kayıtlara alınması hususunda tereddütler yaşanabilmektedir.
Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi uygulamasında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler vergiye tabi matrahın tespitinde indirim olarak dikkate alınabilmektedir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinde, işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderlerinin, (seyahat maksadının gerektirdiği süreyle sınırlı olmak şartıyla) safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi maksadıyla yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup, bu mahiyette olmayan giderler ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılamamaktadır.
Uygulamaya ilişkin olarak 253 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde;
"... yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar" açıklamasına yer verilmiştir. Bu açıklamalar çerçevesinde yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan satın alınan hizmetlerin fatura veya hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge ile tevsiki gerekmektedir.
Öte yandan konunun Katma Değer Vergisi açısından uygulaması özellik arz etmektedir
KDV Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetler KDV'ye tabi bulunmaktadır.
KDV uygulaması bakımından işlemlerin Türkiye'de yapılması;
a) Malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını,
b) Hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade etmektedir.
Buna göre, ticari faaliyet kapsamında yurt dışında yararlanılan hizmetler (otel, yemek, ulaşım, danışmanlık ve avukatlık hizmetleri gibi) yurt dışında alındığından ve hizmetlerden yurtdışında faydalanıldığından Türkiye'de KDV'nin konusuna girmemektedir. Söz konusu hizmetler nedeniyle yabancı ülkelerde ödenen KDV ve benzeri dolaylı vergilerin Türkiye'de yasal kayıtlara "İndirim KDV" olarak kaydedilmesi de mümkün değildir. Anılan harcamaların fatura veya hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge ile tevsiki şartıyla KDV dahil tutarı ticari kazancın tespitinde gider veya işin mahiyetine göre maliyet olarak dikkate alınabilmektedir.