Anneye olan sevgiyi, saygıyı ve güveni, öyle güzel ifade ediyor ki…

İnternette rastlayınca, not etmeden geçemedim:

“Hiçbir doktorun tedavisi, senin ‘öpeyim de geçsin’ sözün kadar işe yaramıyor anne!”

*

Yarın “Anneler Günü”…

Annelerimize sevgimizi, saygımızı, minnet ve bağlılık duygumuzu yılda bir günle sınırlamıyorsak bile, derin anlamlar yüklü bir gün bu.

Hayatımız boyunca, tek bir an bile saygıda kusur etmemeliyiz annemize; tek bir an bile eksilmemeli yüreğimizdeki şükran duygusu…

Ama, Anneler Günü’nde de, yüreğimizden taşan sevgileri dolu dolu sunmalıyız yaşamımızın bu en kutsal varlığına…

Burada, internetten bir özlü söze daha başvuracağım:

“Anne hakkı ödenmez, sevgiye ömür yetmez,

Bütün dünya benim olsa, bir tane anne etmez!”

*

“Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz” demişler.

“Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar” demişler.

Gerçekten, ne yapsak ödeyemeyiz annelerimize borcumuzu.

Dünyaları önlerine döksek yetersiz kalır.

Ama biliriz ki, onlar da dünyaları istemezler bizden.

En samimi duygularımızla şükranlarımızı, sevgilerimizi önlerine sermemiz yeter.

İşte bunu esirgememeliyiz onlardan; yılın her gününde ve özellikle de Anneler Günü’nde…

*

Onlara en büyük hediye, evlatlarının içtenlikli sevgileridir, ama olanaklarımız ölçüsünde, bir tek çiçek, bir buket, bir küçücük hediye ile onların kalbimizdeki yerini ifade etmeye çalışmamız da hoş olur elbette.

Değinmek istediğim de bu; bu gibi günlerin, toplumu tüketime yöneltmek için icat edildiği iddiaları.

Aşırılığa kaçılırsa doğruluk payı olabilir belki, ama doğum gününde, evlilik yıldönümünde, sevgililer gününde, anneler gününde, babalar gününde, benzer günlerde sevdiğimiz insanlara yapacağımız küçük jestleri “gereksiz tüketim” gibi görmüyorum ben.

Sevginin ifadesi hiçbir zaman “gereksiz” sayılmaz çünkü…

*

Muhabir arkadaşlarımız söyledi; önceki gün tam 5 hafta veya gün aynı anda kutlanmış.

Herhalde, 365 günde 365 kutlama veya anma vardır.

Belirli konularda farkındalık yaratmayı amaçlayan bu gün ve haftalardan da kimsenin rahatsız olmaması gerekir.

Dikkatli izlersek, toplumun gündemine taşınan konularda azımsanamayacak mesafeler kat edildiğini de kolaylıkla görebiliriz.

Örneğin, engellilerimizin yaşamları, geçmişe göre şimdi bir hayli kolaylaşmış değil mi?

Ya da, kadına şiddet konusunda, toplumun çok daha duyarlı hale geldiğini kim görmezden gelebilir.

*

Hep “eli öpülesi” diye tanımladığımız annelerimizin, saygıyla ellerinden öpme günü yarın.

Nasıl ki onlar, çocukluğumuzda, bir yerimiz acıdığında “öpeyim de geçsin” diyorlardı…Şimdi de biz onların ellerini öperek, yüreklerindeki sevgiyi, yaşama sevincini yeniden yeşerteceğiz, tutkularını coşturacağız.

Tüm annelere sınırsız saygı, sevgi, şükran bu anlamlı günde.

Ebediyete intikal etmiş olanlara ise Allah’tan rahmet dileklerimle…

Seni çok seviyorum annem!