Bağırası geliyor çoğu zaman insanın,

Avazının çıktığı kadar,

Sesinin yettiği kadar bağırası…

YETERRRRRRRRRR...

Oysa biliyoruz ki,

Kıymetli malı olanlar asla bağırmazlar.

Kimler mi bağırır?

Domatesçi bağırır,

“Domatiz var,”

Patatesçi bağırır,

“Patetiz var”

Kuyumcu asla bağırmaz. 

Eskici bağırır,

“Eskiler alırım hanımmm”

Antikacı bağırmaz.

İktidarda olan bağırır,

“Bizi çekemiyorlar”

Muhalefette olan bağıramaz. Çünkü, yoktur sesini duyan.

İnsanlar bağırırken düşünemiyor galiba. O yüzden de hep kavga içinde oluyorlar.

Peki,  kavga yok eder mi fesadın fetbazlığını,

Çekememezlik de hastalık zahir…

 Bağıranın, kendi kompleksi ve kişiliğindeki münasebetsizliğidir onu bize karşı kışkırtan.

“Bizi çekemiyorlar “diyen,

Kimsenin kendinden daha iyi olmasını istemez,

Kimsenin kendisinden daha iyi şeyler yapmasını sindiremez.

Karşısındakinin hayatının daha iyiye gitmesini hiç istemez.

Kimse daha iyiye ulaşmasın, daha güzelini yapmasın, yarıştaki bütün kulvarlar benim olsun der.

“Ben yapamıyorsam, o da yapamasın,

Benim yoksa onun da olmasın, derdiyle yer bitirir kendini.

Devletin ve toplumun bütün kurumları onundur sanki. Dilediği gibi yönetir.

Sonra da çok iyi bir iş yapmış gibi KASIM KASIM dolaşır, tüm dünyayı. Sanırsınız ki Kasımpaşalıdır.

Ortada onca çözülmesi gereken sorun varken, olmadık işlerle oyalanır.

Bağırmak çözüm değil aslında.

Ama bağırası geliyor insanın.

Avazı çıktığı kadar…

Sesinin yettiği kadar…

Her Gününüz Güzel Olsun.